Instagram bir haftadır kapalı...

Geçen Cuma sabahı kalktığımızda 60 milyon izleyici hesabı bulunan Instagram'a erişim engeli getirildiğini görmüştük... Üstelik ne bir gerekçe açıklanmış ne de bir mahkeme kararı alınmıştı!

Ardından ulaştırma bakanı sıfatına haiz muhteremin "katalog suçlarla" ilgili açıklaması gelmiş ancak Instagram'ın sahibi Meta şirketi rakamları ve belgeleriyle bu iddiayı da boşa çıkarmıştı...

Biz bunlarla oyalanırken TBMM Dijital Mecralar Komisyonu Başkanı ve AKP Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman sahneye çıktı ve aynen şunları söyledi:

-Beni sokakta gören insanlar diyor ki, 'Bu TikTok'u kapatırsan, cennetin kapısını aralarsın!

Vay ki vay, sosyal medyayı disiplin altına alma meselesi "cennetlik olmaya" kadar varmıştı demek! Yayman asıl meseleyi ise hemen sonrasında itiraf ediyordu:

-TikTok maalesef şeytanın avukatlığını yapıyor ve toplumda artık TikTok paylaşımları bir nefret objesine dönüşmüş durumda. Yaşını, başını almış insanların orada bir paylaşım yapmaları ve bir farkındalık oluşturmak için çok irrasyonel, absürt tavırlar içerisine girmeleri, sakil paylaşımlar yapmaları; bunları bir özgürlük alanı olarak görmüyorum.

İşte bu! Yurttaşların TikTok'ta iktidarı kıyasıya eleştirmesi, bu eleştirilerin de devasa bir izleyici kitlesi tarafından seyredilip, paylaşılması AKP'li Türk büyüklerinin fena halde asabını bozuyordu, "şeytanın avukatlığı", "nefret objesi" lafları ise kendini haklı çıkarma çabasından başka bir şey değildi!

Aslına bakarsanız, iktidarın sosyal medyadan ne denli nefret ettiği ve nedenleri dört yıl önce çıkarmaya kalkıştıkları yasa ile gayet açık, gayet net ortaya çıkmıştı. O zaman kaleme aldığım yazıda bu cingözlüğü tek tek yazmıştım...

-Bakın, hangi hesaplarla neler kotarmaya çalışmışlardı!

Çoktandır belliydi, sonunda sıra ona da geldi!

Yıllardır Twitter, YouTube, Facebook, Instagram, Netflix ve diğer sosyal medya ağlarının çanına ot tıkamak için yanıp tutuşan iktidar ve tabii küçük ortağı sonunda muradına erdi! AKP, hazırladığı beş aşamalı "sosyal medyanın canına okuma" yasa tasarısını TBMM Başkanlığı'na sundu...

Yanaşma medyanın gazetelerine baktım; bir tanesinin manşetine gerçekten kahkahalarla güldüm, aynen şu başlığı atmıştı:

Sosyal Medyaya Batılı ayar!

"Nasıl yani" diye sorduğunuzu duyar gibiyim; şöyle izah edeyim, daha iyi anlamanıza yardımcı olur:

Saray'ın cingöz danışman kadrosu, internet üzerinde uygulanacak ağır sansürü "Almanya'da da var" algısı yaratarak gerçekleştirmeyi hesaplıyor!

Evet Almanya'da da internet için çıkartılmış bir yasa var; tam 2 yıl süreyle toplumun tüm kesimlerinin tartışması sonunda çıkarıldı o yasa. Hala da tartışılmaya devam ediyor! Yani "Ben yaptım oldu" mantığı ile yangından mal kaçırır gibi çıkarılmadı!..

Amaç neydi peki Neo-nazi grupların, ırkçı grupların nefret söylemi paylaşımlarını engellemekti! Siz hiç attığı bir tweet yüzünden içeri atılan, Almanya Başbakanı'na ya da Cumhurbaşkanı'na hakaret gerekçesiyle yargılanan bir Alman yurttaş haberi duydunuz mu Tabii ki hayır!

Kısacası "Almanya örneği" kocca bir palavra!