Bugün küresel borç yaklaşık 300 trilyon doları aşmış durumda. Bu miktar yaklaşık dünyanın toplam ekonomik çıktısının üç katı kadar.

Malumunuz, sözde pandemiden sonra piyasalar altüst oldu. Ülkeler bir türlü kendini toparlayamıyor.

Bugün Amerika'nın ulusal borcu 38 trilyon doları aşmış durumda. Federal Rezerv çıkmazda. ABD her üç ayda 1 trilyon dolar yeni borç alıyor. Bunun da faizi 250 milyar dolar.

Bu yüzden Trump, ülke liderlerini soyup soğana çeviriyor. En vahimi de böyle durumlarda savaş istiyor.

Bakıldığında kâğıt üzerinde enflasyon "kontrol altında" gibi görünüyor. En azından maliye bakanları öyle söylüyor. Ne var ki gerçek farklı. Yani pazarda, markette, emlak ve oto piyasasında sürekli artan zamlarla karşılaşıyoruz.

Bir taraftan da Brüksel'deki AB Zirvesi'nde üye ülkeler, Ukrayna'ya 90 milyar Euro tutarında faizsiz kredi verilmesi konusunda uzlaşmaya çalışıyor.

Vatandaşları sürekli yoksullaşırken onlar hala kendi hazinelerine zarar verme derdinde.

Bir gariplik var anlayacağınız. Ülkeler sanki batmak için uğraşıyor. Enflasyon dizginlenemiyor, temel gıda ürünlerine ulaşmak her geçen gün zorlaşıyor ve insanlar kenara üç kuruş para koyamayacak kadar yaşam derdine düştü.

Emeklileri hiç sormayın, sıradan bir Bağkur emeklisi ortalama 15 bin lira maaş ile yaşam mücadelesinin tam merkezinde yer almaktadır.

Bakınız 2021 yılında Türkiye genelinde ortalama metrekare fiyatı 4 bin 500 TL olan bir ev, 2025 yılında yaklaşık 42 bin 500 TL'ye kadar yükseldi.

Kısacası bundan çok değil 4-5 yıl kadar önce 100 metrekare evin ortalama değeri 500 bin TL idi, bugün ise 5 milyon TL oldu. Bu denli yükselişin olduğu bir ortamda ev sahibi olmak artık neredeyse imkânsız hale geldi.

Ev örneği önemli zira küreselci büyük sıfırlamacıların dünyayı format atma sebeplerinden biri de bu olacaktır. Özel mülkiyetin ortadan kaldırılmasından bahsediyorum.

Küresel elitler toplumları planlı ve kasıtlı olarak yoksulluğa itiyor ve onları sürekli olarak borçlandırıyor.

Hatırlayınız, WEF iklim felaketini önlemek için mümkün olan en kısa sürede 13,5 trilyon dolara ihtiyaç olduğunu söylüyordu. Karbon vergisini saymıyorum bile.

Demem o ki Kovid örneğinde olduğu gibi yine sahte bir korku pompalayarak toplumları sömürmenin yollarını arıyorlar. Toplumlar borç batağına itildikçe onlar yeni sosyalizm rejimini tüm ülkelerde tesis edecekler.