Doğumunun 114. Yılında Tevfik İleri

Din derslerini ilkokul müfredatına soktu. 1930 yılında kapatılan İmam Hatip Liseleri'ni yirmi yıl sonra yeniden açılmasına öncülük etti.

İstanbul Yüksek İslam Enstitüsü'nü kurdu. Köy Enstitüleri'ni yeniden düzenleyerek öğretmen okullarıyla birleştirdi. Atatürk ve Orta Doğu Teknik üniversitelerinin açılışını gerçekleştirdi.

Boğaz Köprüsü projesi onun zamanında ihale seviyesine kadar geldi. Millî Eğitim Bakanlığı tarafından yayımlanmakta olan İnönü Ansiklopedisi'ni Türk Ansiklopedisi adıyla yeni bir yayın kurulu oluşturarak devam ettirdi.

Demokrat Parti hükümetlerinde 1950-1960 yılları arasında Milli Eğitim Bakanlığı yapan memleket sevdalısı Tevfik İleri'den bahsediyorum.

Tüm bunları 1950'li yıllarda otoriterliğin ve seküler pozitivist zihniyetin alabildiğine yaygınlaştığı bir dönemde cesaretle gerçekleştirdi.

Zira Nihat Erim 1949 yılında İzmit'te verdiği bir demeçte "Türkiye'yi küçük Amerika yapacağız" diyordu.

Ardından Türkiye ve ABD hükümetleri arasında eğitim komisyonu kurulması (Fulbright) hakkında bir anlaşma imzalanmıştı. Kendi paramızla kendimizi Amerikan kültürüne teslim ettiğimiz bir anlaşmaydı bu.

Milli eğitim sistemini CIA'ya bağlayan bu anlaşma ile ABD, ileriye dönük uzun vadeli stratejik bir plan yapıyordu ve bizde buna alet olmuştuk.

İşte tam da böyle zamanda gerçek bir vatanperver olan Tevfik İleri büyük bir cesaretle bu ülkenin değerleri üzerine inşa edilecek bir eğitim sistemi için büyük çaba sarf ediyordu.

Bu tür çabaların böyle zamanlarda verilmesi çok kıymetlidir. Bu ancak gerçek bir vatan sevgisi ile olur. O yüzden Tevfik İleri, ne pahasına olursa olsun ülkesi uğruna mücadele etmekten geri adım atmamıştır.

Prof. Dr. Ali Köse bir yazısında anlatıyor; 27 Mayıs sabahı darbecilere ilk meydan okuyan mebustu. Askerler Demokrat Partili mebusları Harp Okulu'na götürüp burası bombalanacak diye de şayia çıkarmışlar. Herkes paniklemiş. Ama o bir köşeye çekilip namaza durmuştu.

Bu esnada cuntacı bir albay gelip bağırmaya başlar 'Tevfik İleri nerede' diye. Sonra yanına gidip namaz kılmasına rağmen tekmeleye başlar.

Rahmetli selamını verir vermez yakasına yapışarak 'Ben senin belalınım, seni öldüreceğim'