PKK silah bıraktı. Kendisini feshetti. Her ne kadar mevzu böyle yazılıp çiziliyorsa da olayın aslı şu!

PKK silah bırakmak zorunda kaldı. Kendisini feshetmek zorunda kaldı. Pes etti yani!

Demirtaş'a 'seni başkan yaptırmayacağız' dedirtmişlerdi.

Demirtaş'ı 'biz size devlet vaat ediyoruz, siz barış diyorsunuz' deyip ayartmışlardı.

O da bunun gazıyla 'YPG Fırat'ı geçecek siz de mal mal bakacaksınız' diyordu.

Kandil, CHP ile giriştiği ittifakla Erdoğan'ı devirebileceğine inanıyordu. İmamoğlu'na kent uzlaşısı üzerinden büyük umut bağlamışlardı. Biden'ın Amerikası ve İsrail arkalarındaydı. Hatta Fransa, Yunanistan, Almanya...

FETÖ de yanlarındaydı. Hasılı ne kadar Türkiye düşmanı varsa!

6-7-8 Ekim olaylarını başlattıklarında, hendekler kazdıklarında çok umutluydular. Hatta 15 Temmuz'da da...

Erdoğan düşmanlığı üzerinden irili ufaklı ve dahi her renkten benzemezlerle bir araya geldiler. Yazarı çizeri, bülbülü, kargası ve dahası!

İçeriden dışarıdan!

Sonuç PKK pes etmek zorunda kaldı.

Düne kadar 'PKK terör örgütü' diyemeyenler 'niye PKK diyemiyorsunuz' diye sorulduğunda 'PKK'nın reklamını yapmayız' yalanının arkasına sığınıyorlardı. Bugün maşallah PKK silah bırakıp pes edince 'PKK'yı ağızlarından düşürmüyorlar.

Düne kadar kent uzlaşını inşa edenler, arkasında durup savunanlar maşallah şimdi Türk milliyetçisi kesiliverdiler. PKK'nın kendisini feshetmek zorunda kalmasının Erdoğan'a yarayacağı hakikati üzerinden bir gecede karakter değiştiriverdiler.