Türkiye uçurumun kıyısından döndü
Azgın, arsız, küstah bir avuç insan!
Sokaklara döküldüler, dümenden bağırıp çağırdılar. Cumhuriyet tarihinin en büyük yolsuzluğuna arka çıktılar. Utanmadılar. Bu ayıp bir ömür yeter onlara. Sonraki nesiller de tiksinerek anacak onları!
Yetmedi, toplumun tüm değerlerini, kutsallarını da ayaklar altına aldılar. Ekonomiye saldırdılar, İngiltere'den, Almanya'dan himaye aradılar. Yine utanmadılar!
Lakin fayda etmedi, proje çöktü. Komplo açığa çıktı. Hırçınlıkları, rezillikleri, arsızlıkları, gözü karalıkları, utanmazlıkları bundan.
Gelelim şimdi şu cumhuriyet tarihinin en büyük yolsuzluğuna. Yolsuzluk değil aslında! Yağma, talan! Farkında olmayanları uyarmak isterim. Türkiye uçurumun kenarından döndü. Bunu çok yakında anlayacak herkes.
Bir büyük ahtapot ve her yere uzanan zehirli kolları!
Bir kolu yargıya.
Bir kolu emniyete.
Bir kolu siyasete.
Bir kolu iş dünyasına.
Hatta AK Parti'nin içine! Yanlış duymadınız AK Parti'nin içine!
Bir kol İYİ Parti'ye, bir kol Saadet'e, bir kol Yeniden Refah'a...
AK Parti ile iltisaklandırdıkları iş adamlarıyla iş tutmalar, CHP'li delegeleri satın almalar, İYİ Parti'den para karşılığı transferler...
Daha neler neler! Tam bir siyasi vurgunculuk. Hedef Türkiye!
Tıpkı FETÖ gibi! Ürpertici bir organizasyon! Topyekûn Türkiye'ye hedef aldılar. Cumhuriyet'i kurmakla, cumhuriyet değerlerine sahip çıkmakla övünen bir parti kendi ülkesine dış müdahale talep etti. Bu apaçık bir ihanet değil de nedir Dün yazdım bugün bir kez daha tekrarlayayım. CHP artık bir siyasi parti değildir.
Ahtapotun kolları bizzat AK Parti'ye kadar uzandı. Hadi daha açık bir dille ifade edeyim. AK Parti içerisinde ihanet odakları var! Hem içinde hem çevresinde. AK Parti, Türkiye'yi hedef alan bu yapıyla mücadele ederken kendi içini de temizlemek zorunda.