Sevgili CHP'liler, yani CHP'ye gönül verenler.

Özellikle de gençler! Sizin partiniz bundan yıllar yıllar önce SHP adıyla birçok büyükşehir belediyesini yönetiyordu. Ankara ve İstanbul dahil.

İstanbul'da Nurettin Sözen, Ankara'da Murat Karayalçın...

Aylarca hatta yıllarca Türkiye'nin gündeminde kalan devasa yolsuzluklar nedeniyle o belediyeleri kaybettiniz. Sadece yolsuzluk da değil! Bir çivi çakmadınız. Çöp, çukur, çamurla anıldınız! Kimse Haliç'in yanından geçemiyordu. İstanbul ve Ankara'daki hava kirliliği gün gün, saat saat uyarılarla gündeme geliyordu. İnsanlar evlerinden çıkamıyorlardı. Gazeteler kuponla gaz maskesi dağıtıyordu. Bana inanmıyorsanız açın o günkü gazetelere bir göz atın.

Uzatmayayım; belediye başkanlarınız yönettikleri şehirlerin de belediyelerin de içine etti! Kısa ve öz ancak bu şekilde anlatabilirdim, affınıza sığınıyorum.

Peki o belediyeleri nasıl kazandığınızı biliyor musunuz Hemen izah edeyim. O gün de medya gücünüz fevkalade iyiydi. Merhum Özal'a yapmadığınız pislik kalmadı. Bir de bol keseden vaatler. Öyle böyle değil!

Sonra millet de dedi ki 'madem bu kadar iddialısınız, madem bu kadar vaatte bulunuyorsunuz, önce geçin şu belediyeleri yönetin bakalım'!

Yönetemediniz maalesef. Batırdınız! Öncesi malum, o gün bugündür iktidar yüzü göremediniz. Aradan otuz küsur yıl geçti. Unutuldu hepsi ve siz yine aynı numaralarla bir kez daha belediyeleri kazandınız.

Asgari ücret otuz bin lira olacak, en düşük emekli maaşı da! Çiftçiye bedava traktör, öğrenciye en gelişmişinden akıllı telefon ve de sınırsız internet...

Ev, araba...

Daha neler neler.

Sonra sizinkiler baktı ki bunlar yetmiyor. Millet CHP'yi darbeci, cuntacı, din düşmanı olarak görüyor. Bu kez hacı oldunuz, hoca oldunuz, Seyyid oldunuz, hafız oldunuz, başörtüsüyle barıştınız, iftar sofralarından kalkmadınız... Bozkurt bile oldunuz!

İlkokula başlamadan önce Kuran okumaya öğrenmiş birini bulup Belediye Başkanı yaptınız. Altını çizelim, ilkokula başlamadan önce! Yaz Kuran kursunda. Süleymancıların kursunda.