Suriye'de Esad'ın devrilmesi CHP cenahında travmaya dönüştü. O gün bugündür toparlanmadılar, bir türlü kendilerine gelemiyorlar. Halep düştü, üzüldüler. Hama, Humus düştü, üzüldüler.

Şam düştü, Esad düştü kahroldular. Anlaşılır gibi değil. Sanki buraları CHP yönetiyordu!

Colani'nin takım elbisesi giymesi bile CHP'yi sarstı. Şaka gibi!

İstanbul'da Sabahattin Zaim Üniversitesi'nde yüksek lisansını tamamlayan Esad Hasan Şibani'nin Suriye geçici hükümetinde dışişleri bakanı olması CHP'ye saç baş yoldurttu. Halk TV 'Halkalı' dan Şam'a Dışişleri Bakanı' diyerek saatlerce meselenin üzerinde tepindi. Şaşırmışlar!

PKKYPG'ye yönelik operasyonlara İstanbul Barosu'nun CHP'li başkanı İbrahim Kaboğlu fena içerlemiş. Neymiş Türkiye savaş suçu işliyormuş! İnanılır gibi değil!

Önce İbrahim Kalın ardından Hakan Fidan Şam'a gitti. Buna da bozuldular. 'Erdoğan gitmedikçe olmaz' diyenleri bile vardı. Sanırım bir iki haftaya o da olur. Ama ne derler, ne yaparlar bilmiyorum

Esad rejimine dair tükenen ne var ise CHP'yi de tüketiyor. Trump'ın 'Suriye'nin anahtarı Türkiye'de' sözleri karşısında deliye döndüler. Amerika'nın yeni yönetiminin YPG'yi satmasına da! Niyeyse

Suriye'de bunlar olurken CHP anketlerde eriyor da eriyor. Meğerse bunlar Esad rejimiyle tek yumurta ikiziymişler!

Bu arada Suriye'nin yeni ordusunu da Türkiye inşa edecek. Buna da ayrı bozuluyorlar. Hay aksi!

Tüm bunlar yaşanırken Özgür Özel gün geçmiyor ki saçma sapan yeni bir cümle kurmasın. Neymiş 'Suriye'de rejimin devrilmesini kendi başarıları gibi göstermeye çalışıyorlarmış'. Kim İktidar. Bu saçma sapan eleştiriye cevap vermekte bile zorlanıyorum.