Her şey gözümüzün önünde oluyor. An be an. Adım adım. Dakika dakika. Demem o ki Esad düşerken hepimiz oradaydık. Öncesinde Halep işgalden kurtarılırken de. PKK Tel Rifat'tan, Münbiç'den, Deyrizor'dan defedilirken de.

İran Suriye sahasında kaybederken de!

Ruslar afallayıp kalırken de!

Suriye halkının on yıllardır süren esareti son bulurken de!

Tamam bunların hepsi gözümüzün önünde oldu.

Peki ya şunlar!

CHP değil miydi 'Suriye'de ne işimiz var' diyen

CHP değil miydi terörle müzakere tezkeresine 'hayır' oyu veren

Açın bakın yahu! Daha dün akşam CHP kanalı Halk TV'de CHP yandaşı gazeteci Mehmet Tezkan 'Yeni yönetim PYD'yi muhatap alsın' diye yırtınıyor.

PYD Şam'ın meselesiymiş!

Yine bu süreçte CHP'ye müzahir ne kadar yazar çizer varsa hepsi bir ağızdan 'Esad' güzellemeleri yapmıyor muydu Ya dünyadan bihaber genel başkanları Özgür Özel!

Dünya, Suriye sahasındaki Türkiye'nin başarısını konuşuyor.

DEM Parti ve CHP'liler ise zırıl zırıl ağlıyor!

DEM, PKKYPG için ağlıyor. CHP Baasçı Esad için!

CHP yönetimi ve medyası bu başarıyı itibarsızlaştırmak için yırtınıyor. Arkadaşımız Nevşin Mengü'yü bir parça dışarıda tutalım bu bağlamda. Zira Halep'e kadar gidip 'Bu cihatçılar DEAŞ gibi değil' diyerek CHP'lileri zıplattı. Mengü'yü bu düşünceye iten mesele ise muhaliflerin Esad heykellerini dışındaki heykellere ilişmemesi!

Komik ama yine de bir şey! Ney peki derseniz, bilemedim Ama CHP'lilerin elindeki '