Şöyle terini sile sile ben adayım diyemiyor

Uğur Dündar Ege sahillerinden bildirmiş. Bir yandan denizin, kumun, güneşin tadını çıkartırken öte yandan boş durmamış. CHP'li seçmenlere kulak vermiş. Onlar da demişler ki 'değişim olmazsa mart ayında yapılacak yerel seçimlerde sandığa gitmeyiz'! Başka Kılıçdaroğlu'na da yönetimine de küsmüşlermiş! Büyük bir umutsuzluk içindelermiş! Kıyamam! Ne olsun istiyorlarmış peki Kılıçdaroğlu gitsin, İmamoğlu gelsin! 'Değişim' dedikleri buymuş. Peki Uğur Dündar 'değişim' istiyor mu İstiyor. 'Kılıçdaroğlu gitsin İmamoğlu gelsin' diyor. Ben istiyor muyum peki Hayır! Kılıçdaroğlu'nun görevinin başında kalmasından yanayım. Tabii ki şaka yapıyorum. Bana ne! Kılıçdaroğlu'na dair olumlu bir tek cümle kursam İmamoğlu trolleri devreye girip 'bakın bakın gördünüz mü Kılıçdaroğlu'nun gitmesini istemiyorlar' diye tezvirata başlıyor. Bu işlerden medet umuyorlar. Neyse... Şimdi bu arkadaşlar değişim istiyorlar istemesine de 'değişik' zannettiklerinin pek bir cesareti yok. Şöyle kameralar karşısına geçip terini sile sile 'adayım' diyemiyor. E malum, siyaset cesaret işi. O yoksa gerisinin önemi kalmıyor işte. Uğur Dündar ve gibileri sahaya sürüp arkasına gizlenmekle de olmuyor bu işler. Şimdi biz gelelim asıl meseleye. 'Değişim' isteyen CHP'li arkadaşlara olan bitenin perde arkasını izah edeyim kulak verirlerse. Vermezlerse de kendileri bilir. İmamoğlu'nun kurultayda Kılıçdaroğlu karşısına çıkmaya cesareti yok. Kaybederse siyasi hayatı biter. İstanbul Belediye Başkanlığı'na yeniden aday olmak da istemiyor. Kaybederse yine siyasi hayatı biter. Başından beri söylediğim gibi hep bir maraza arıyor. Kemal Bey şu sıralar Mustafa Sarıgül'ü yanından hiç ayırmıyor. Birkaç gün önce birlikte Erzincan'daydılar. Kılıçdaroğlu'nun Sarıgöl aşkının gerisinde İmamoğlu'na fevkalede ince bir mesaj var. Kemal Bey demek istiyor ki 'haddi biraz daha aşarsan İstanbul adayımız Sarıgül olur'! İmamoğlu da misilleme