Ciğerlerimiz yanıyor' başlıkları atıyoruz. Herkes nasıl da üzülüyor yanan ormanlara! Sanki kendiliğinden yanıyor. Sanki 'insan' suçlu değil.
Pandemi, deprem, sel, orman yangınları, kuraklık, tarlayı vuran don, kavurucu sıcaklar...
Sırada susuzluk ve kıtlık var!
Sanki depremde çöken binanın demirini uzaylılar çaldı!
Ya salgını Onu da mı uzaylılar peydahladı
Dere yataklarını kim değiştirdi peki Yahut derenin içindeki evleri kim yaptı
Suyu hoyratça kullanmadık mı 'Vahşi sulama' nasıl bir bencilliktir
Ya bu sıcakların sorumlusu kim Güneş mi Yoksa betona çevirdiğimiz yaşam alanları mı Yeşilin olmadığı yere yağmur düşer mi Küreyi kim ısıtıyor, cinler mi
Açgözlülük, bencillik, nankörlük, vicdansızlık, ahlaksızlık, umursamazlık...
Bazımız 'Allah verdi belamızı' diyelim bazımız 'doğa intikamını aldı'! Kim neye inanıyorsa. Sebep ve sonuç değişmez ama!
İnsan kendi eliyle yaptıklarının bedelini ödüyor aslında ve bunları hiç konuşmuyoruz. Hayatı konuşmuyoruz, insan olmayı konuşmuyoruz, vicdanı, insafı konuşmuyoruz.
Yüz sene, iki yüz sene, üç yüz sene önce daha mı cahildik Orman yangınları nedeniyle onlarca 'insanımsı' tutuklandı. Kasıtlı yakan alçaklar bir yana ya öbürleri! Biri söylesin Allah aşkına bugünün dünyasında ormanların yangına karşı nasıl korunacağını bilmemek mümkün mü Asla!
Elindeki sönmemiş sigara izmaritini arabasından atan kahpe onun bir yangına sebep olabileceğini bilmiyor mudur acaba Yahut anız yakan alçak!
Kimse kusura bakmasın! Bunun adı ahlaksızlıktır, bencilliktir, açgözlülüktür, vurdumduymazlıktır! ...