Gittiği her yerde olay çıkarıyor. Sevimsiz bir figür. Ucuz şov erbabı. Ağzı da çok bozuk! Son vukuatı jandarma kovalamak. Hem kovalıyor hem de arkasından 'eşkıya' diye bağırıyor. Jandarmalar önde Mahmut Tanal peşlerinde! Pehhh! Herkes bu kovalamacanın çirkinliğine odaklanmışken ben 'yakalasa ne yapacaktı acaba' sorusunun peşine düştüm. Sahi yakalasan ne yapacaktın Kafa göz dalacak mıydın Bir diğer soru da o iki jandarma personelinin neden kaçtığı Neyse ki açığa alındılar! Dönelim şimdi asıl meselemize. Mahmut Tanal Kemal Bey'in kıymetlisi. Hem de çok kıymetlisi. Hakaret kastıyla asla söylemiyorum lakin hakikat şu ki çok vasat bir siyasetçi kendisi. Ucuz şovlar peşinde koşan her seferinde daha da sevimsizleşen bir isim. Zerre karşılığı yok. Ama Kemal Bey'in gözdesi. Benim açımdan mahsuru yok. Kemal Bey isterse pamuklara sarıp sarmalasın. Salsın sokağa polis, jandarma, asker kovalatsın! Kendi bilir. Kemal Bey Gezi olayları sırasında da Mahmut Tanal'ı ön saflarda sahneye sürmüştü. 'Eylemcilerin üzerine helikopterden ateş açıyorlar' yalanı Mahmut Tanal'a aittir. Delil olarak da avucunun içindeki 'kullanılmamış' mermileri gösteriyordu. İşin garibi yaptığı bu provokasyonun fayda getirdiğini zannediyordu. Oysa kitleler, Gezi olaylarında sahneye konulan bu tür provokasyonlar sayesinde 'meselenin ağaç olmadığını' anlama fırsatı bulmuşlardı. Neyse! Daha da vahim olan kısma gelelim. İnsan, Allah göstermesin annesi-babası, eşi-dostu, çocuğu hasılı bir yakını öldüğünde hüngür hüngür ağlar. Tarifsiz bir acıdır o! Çok sevdiği, değer verdiği kişileri kaybettiğinde ağlar. Mahmut Tanal ise FETÖ'nün gazetesi, şirketi, bankası kapatılırken ağlıyordu. Hem de hüngür hüngür! Azılı FETÖ'cü kaçak Tarık Toros bu durum karşısında 'Mahmut Tanal, sen cansın. İpek Medya basılıp hukuk tepelenince odamda hüngür hüngür ağlamıştı, hiç unutmayacağım' diye bir sosyal medya paylaşımı yapmış o anın fotoğrafını da yayınlamıştı. Nasıl unutulurdu ki FETÖ'cü Tarık Toros bile,