Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz'!

Savcı Mehmet Selim Kiraz'ı katledenler de aynı sloganı atıyorlardı. Katillerin sloganıydı. Malum terör örgütünün mottosu.

Başsavcıyı tehdit eden, bilirkişiyi hedef gösterip hakaretler yağdıran Ekrem İmamoğlu, hakkında açılan soruşturmanın ardından işte o sloganı kampanyaya dönüştürdü.

Kendisini 'büyük turp' zanneden İmamoğlu 'küçük turp' Rıza Akpolat tutuklanınca 'hedef benim, arkadaşlarımı bırakın beni tutuklayın' diye meydan okuyordu. Belli ki fikir değiştirmiş. Devlet Bahçeli'nin de ifadesiyle 'ateşle oynamaya' kalkışıyor. Peki ama niye

Aslında, İmamoğlu hakkında açılan davaların en ciddileri 'yolsuzluk, ihaleye fesat karıştırmak' gibi konulardan. Ahmet Özer ve Rıza Akpolat'ın ardından sıranın kendisinde olduğunu defaatle dile getirdi. Hal böyle olunca insan ister istemez 'örgütlü bir işler mi var' diye sormadan edemiyor. Biz bilmiyoruz ama İmamoğlu kendisi açısından yaklaşmakta olan tehlikeyi görüyor. Sanırım görüyor.

Sanatçıların bile sahip çıkmadığı Ayşe Barım'ın tutuklanmasına en çok İmamoğlu tepki gösterdi. İmamoğlu ve Barım arasındaki bağ ise Necati Özkan! O kim İmamoğlu'nun 'ajans'ı! Daha doğrusu İmamoğlu'nun çok zengin ettiği ajans!

İmamoğlu bu süreçte CHP'lileri 'Erdoğan'ı yenebilecek tek kişi benim' diye ikna etmeye çalışıyor. Mansur Yavaş'la arası açık. Önceki gün Ankara'ya gitti ama Yavaş'ı ziyaret etmedi. Gazeteciler sorunca da 'iyi ki hatırlattınız, yolda arayıp bir hal hatır sorayım' dedi. Gazeteciler hatırlatmasa aklına bile gelmemiş. Aslında öyle değil! Mansur Yavaş'la arası hiç iyi değil. Son olarak Yavaş'ın Özel'e 'adaylık tartışmalarını bir tarafa bırakın, belediye başkanları olarak işimize bakalım' dediğini biliyoruz. Türkçesi şu, İmamoğlu işine baksın!