Tuncay Yılmaz ve Fatih Keleş.

Bu iki ismi önümüzdeki süreçte duymayan, bilmeyen, ezberlemeyen kalmayacak!

Tuncay Yılmaz, Ekrem İmamoğlu'nun inşaat şirketinin genel müdürü. İmamoğlu'nun kasası olarak biliniyor. İsmi İBB'yle ilgili birçok yolsuzlukusulsüzlük iddiasında anıldı.

Fatih Keleş kim peki İmamoğlu'nun can dostu, sırdaşı, yol arkadaşı, hemşerisi, danışmanı, İBB Spor'un başkanı... Onun için de 'kasa' deniyor, 'karakutu' deniyor.

İmamoğlu nerede Keleş ve Yılmaz orada. İş, sanat, spor, vakıf... Aklınıza ne gelirse. Yapışık üçüz

gibiler.

Türkiye bu iki ismi yani Yılmaz ve Keleş'i omuz omuza verip balya balya dolarları, euroları sayarken görüp tanıdı. Biri sayıyor, öbürü lastik atıp kule yapıyordu. Yorulmak nedir bilmiyorlardı. Saatlerce saydılar, saydılar, saydılar...

Bıkmadan, usanmadan saydılar. Eğitimli gibiydiler!

Sonra çantalara koyup birine verdiler. Karşılığında da basit bir kağıda attırılan imzayla yetindiler. Neymiş CHP'ye bina alınmışmış. Onun parasıymış. O vakit parayı niye alan saymıyor da veren sayıyor Parayı Ali Rıza Braka isimli bir işadamı alıyor. Kendisi Arnavut vatandaşıymış ad değiştirmiş Türk vatandaşı olmuş... Şirketi var, faaliyeti yok. Satış yapıyor binası yok. Bahçelievler'de bir daire adres olarak gösterilmiş o daireyi de mali müşavir kullanıyormuş.

Neyse.

CHP söz konusu binayı Ali Rıza Braka'dan alıyor. Ali Rıza ise Ali Gül'den yani Gül inşaattan. Ali Gül yüklenici. Hasılat ortağı sanırım. Peki Ali Gül kim İmamoğlu'nun Beylikdüzü Belediye Başkanı'yken ihale verdiği müteahhit. İşte o Ali Gül, CHP'li Büyükçekmece Belediyesi'ndeki rüşvet operasyonu sonrası tutuklanmıştı.