Nasıl olsa millet hatırlamaz değil mi
Elinde silahı olan PKK'ya teşekkür ediyorlardı. Uzantılarını terör örgütü olarak görmüyorlardı. 'Biz sırtımızı PKK'ya yaslıyoruz' diyenlerle kent uzlaşıları yapıyorlardı. Kemal Kılıçdaroğlu meydan meydan gezip 'yerel yönetimlere özerklik getireceğim' diye bas bas bağırıyordu.
'Aman kent uzlaşısı bozulmasın' diye terörle mücadele tezkeresine hayır oyu veriyorlardı.
Afrin'e, Barış Pınarı'na, Zeytin Dalı'na ve dahasına karşı çıkıyorlardı. Terörle mücadele eden kahraman askerlerimizi PKK'ya karşı kimyasal silah kullanmakla suçluyor, bu iftirayı atanların elini öpüyorlardı.
Daha sayayım mı
'Sınırımızda PKK bir devlet kursa ne sakıncası olur' diyorlardı.
'Birlikte iyi salladık' diye 'çak' yapıyorlardı.
Yahu Kandil'den talimat alıyorlardı! Daha ötesi var mı
Selahattin Demirtaş 'buna alışsanız iyi olur biz daha Apo'nun heykelini dikeceğiz' dediğinde gıkları çıkmıyordu.
'PKK Fırat'ın ötesine geçecek siz de mal mal bakacaksınız' dediğinde de...
Aynı zamanda 50 masum Kürt vatandaşının kanına giren Selahattin Demirtaş için sabah akşam 'özgürlük' çağrısı yapıyorlardı.