Eline bir avuç boş kovan alarak çıktı kürsüye. Uyduruk bir senaryo, ucuzun ucuzu prodüksiyon, berbat bir oyunculuk, boş beleş figüranlar, çok kötü bir tiyatroydu gördüklerimiz. Başrolde Meral Akşener vardı. İYİ Parti'nin Meclis'teki grup toplantısında sahneye kondu. Şahsen ben izlerken 'ıyyy' çektim. Akşener boş kovanları kaldırıp yere fırlattı. Meseleyi biliyorsunuz; yan taraftaki inşaat bekçisinin hırsız kovalarken sıktığı mermi İYİ Parti İstanbul teşkilatının camına isabet etmişti. Akşener ise olay olur olmaz Erdoğan'ı suçlamıştı. Çok geçmeden fail yakalandı, olay aydınlandı. Akşener özür dilemek, yahut susup gündemden düşmesini beklemek yerine berbat bir tiyatro sahneledi. Boş kovanları yere fırlatıp 'tüm mermilere göğüs gerip direneceğiz, direneceksiniz, güneş olacaksınız' falan dedi. Salon ayağa kalktı, alkış kıyamet... Sloganlar... Dedim ya berbat bir tiyatroydu. Kendi uydurduğu bir yalanın üstüne senaryo yazmak da neyin nesiydi Neye göğüs gerip direneceklerdi O boş kovanlar da nereden çıkmıştı 'Kumar masası' dediği masaya tıpış tıpış geri dönmüş, Kılıçdaroğlu'na direnememiş Akşener 'direnmekten' söz ediyordu. HDP'yi PKK'nın yanında konumlandırıp, 'HDP varsa biz yokuz' demiş ama buna direnememiş Akşener, 'direnmekten' bahsediyordu. Gelelim asıl meseleye. Daha üç beş ay öncesine kadar 'yüzde 15 oyu var' denilen İYİ Parti son anketlerde yüzde 5'e düştü. Akşener'in gerginliği bundan. Papatya