Kıbrıs'ta çok ama çok tehlikeli kıpraşmalar

Dananın kuyruğu Kıbrıs'ta kopacak!

Sıra Kıbrıs'a gelecek!

Savaşın merkezi Türkiye'dir.

Savaş Türkiye'de yoğunlaşacak.

PKK elebaşlarından Duran Kalkan'a ait bu sözler. Tam bir yıl önce gerine gerine söylüyordu bu sözleri. Henüz terörsüz Türkiye süreci başlamamıştı.

Duran Kalkan bunları söylerken İsrail de Kıbrıs'ta boş durmuyor; bir yandan Kuzey'de ve Güney'de sessiz sedasız toprak alırken diğer yandan da askeri üsler oluşturuyordu. Türkiye sahasında hareket kabiliyeti bulamayan İngiltere ve İsrail gözünü Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne çevirmişti.

Geçmişte Türkiye'de uygulanan o bildik senaryo bu kez KKTC'de sahneye konuldu.

9 Mart 2025'te Bakanlar Kurulu bir disiplin yönetmeliği değişikliğiyle ortaöğretimde başörtüsüne izin verdi.

28 Mart'ta Lefkoşa İrsen Küçük Ortaokulu'nda başörtülü öğrenci okula alınmadı.

11 Nisan 2025'te başını CHP'nin ruh ikizi CTP'nin çektiği protesto mitingleri düzenlendi. 'Kıbrıs laiktir laik kalacak' sloganlarıyla öğrencilerin başörtüleriyle okula alınmaması istendi. Protestolar meclis önüne kadar uzandı. KKTC'nin İslamlaştırıldığı, Ankara etkisine girdiği seslendirildi.

2 Mayıs'ta yine binlerce kişinin katıldığı bir miting tertiplendi ve 'eğitimde İslamlaşma' bahanesiyle başörtüsü protesto edildi.

25 Eylül'de KKTC Yüksek Mahkemesi okullarda başörtüsüne izin veren düzenlemeyi anayasaya aykırı bularak iptal etti. Böylece KKTC'nin '25 Eylül' süreci başlamış oldu. 28 Şubat'ın kopyası!

Başörtüsü protestolarının sembol ismi Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası Başkanı Selma Eylem'e İngilizler tarafından 2025 barış için eğitim ödülü verildi.

Aynı Selma Eylem Türkiye'nin Lefkoşa Büyükelçisi Murat Nacar'a 'go home' çağrısı yaptı. Aynı çevreler eşzamanlı olarak Türkiye'nin Kıbrıs'ta işgalci olduğunu iddia etmeye başladılar.