Karmaşık ve sıkıntılı bir sürece girebiliriz
Pandemi küresel manada ekonomileri çok kötü vurdu. Derken Ukrayna-Rusya savaşı patlak verdi. Sonrasında gıda ve enerji fiyatlarında inanılmaz artışlar baş gösterdi. Kaçınılmaz son, küresel enflasyon. Aklınızdan asla çıkarmayın, hiçbiri ama hiçbiri tesadüf değildi, bilinçlice kurgulanmıştı. Önce ekonomileri zayıflat sonra da savaşı başlat.
Türkiye küresel enflasyondan payına düşeni aldı. Derken 11 ili yerle bir eden deprem felaketi geldi. Bir de EYT hiç şüphesiz Ortadoğu'daki savaş!
Böylece Türkiye'yi hedef alan ekonomik saldırılar hissedilir hale gelmeye başladı. Temel meseleleri Erdoğan'ı yani Türkiye'yi durdurmaktı. Birileri hoplayıp zıplayacak ama boşuna. Bugün anlamazlarsa da bir gün mutlaka anlayacaklar.
Gezi'de, 1725 Aralık'ta, 15 Temmuz'da durduramadıkları Türkiye'yi son olarak terörle durdurmayı denemişlerdi. Ama başaramamışlardı. Çünkü toplum, siyasi iradenin arkasında duvar gibi duruyordu. Ama enflasyonist ortam o duvarı sarstı.
Dünya yeniden şekillenirken Türkiye'nin bölgesel bir güç ve aktör olması tahammül edilebilir bir şey değildi. O nedenle durdurulmalıydı. En etkili silahı çektiler. Ekonomi!
Türkiye ancak 2001 şartlarına döndürülebilirse Erdoğan'dan kurtulunabilirdi.
Lakin bu bile Türkiye'nin, geldiği nokta itibarıyla durdurabilmesi için yeterli değildi. 90'lı yılların şartlarının da oluşturulması gerekiyordu. Siyasi suikastlar, Alevi-Sünni çatışması, çeteler, mafya...
Son günlerde yaşanan olaylara lütfen bir de bu gözle bakın.
Gelin görün ki 90'lı yılların şartlarının oluşturulması da Türkiye'yi durdurmak için yetmez. O halde 80! Sokağı karıştıracaklar, iç savaş benzeri işler pişirecekler. Eski fay hatlarını canlandıracaklar.