İsveç meselesi

Türkiye İsveç'in NATO üyeliğine yeşil ışık yaktı. Elbet İsveç dost bir ülke değil. Dost olmayan bir ülkeden nasıl müttefik olacak Devlet Bahçeli'nin dediği gibi 'Ha Kandil, ha Stockholm'! Başkent Stockholm'un Kandil'in mağaralarından ne farkı var Yok! Eli kanlı PKK'lı teröristler burada himaye görüyor. FETÖ'nün teröristleri de. Terör örgütlerinin finansmanı buralardan sağlanıyor. Bu kabul edilmesi güç, berbat bir durum! Ama yeni değil. Hal böyle olunca da Türkiye'nin İsveç'in NATO üyeliğine yeşil ışık yakması, geçit vermesi biraz can sıkıyor. Duygusal yaklaşımları beraberinde getiriyor. Doğal olarak 'hani bunlara asla vize yoktu' şeklindeki çıkışlar hatırlatılıyor. Lakin süreci nihayete erdiren arka plan hiç dikkate alınmıyor. Gelinen nokta siyasi mülahazalara kurban edilmeyecek kadar kıymetli oysa. Muarızları kabul etmese de bu durum Erdoğan'ın uluslararası diplomasideki yeni bir başarısı. Dünya medyası bu başarıyı görmüş. Onun dışında hop oturup hop kalkanlar, saç baş yolanlar var. 'Erdoğan yine kazandı' diyerek huysuzlananlar da. Türkiye'nin AB yolculuğundaki yeni aşama, F-16'ların satışı, Gümrük Birliği güncellemesi, İsveç'in anayasasını değiştirmesi... Bunları kastetmiyorum! İsveç terörle mücadelede Türkiye'nin beklentilerini karşılar mı karşılamaz mı konusu da değil! 'Ya ne' diyeceksiniz haklı olarak Türkiye'deki genel seçimler sürecinde PKK terör örgütü başta ABD olmak üzere Batılı destekçilerinin himayesinde kendisini 'meşru' gösterme aşamasına geçmişti. Dahası bu aşamaya başta CHP olmak üzere içeriden de bir çok aktör destek verdi. İYİ Parti buna dahil! Şayet Erdoğan seçimi kaybetseydi yeni bir süreç başlayacaktı ve bu sürecin sonu Türkiye'nin felaketi olacaktı. Suriye'nin kuzeyinde bir PKK terör devleti