İnanılmaz

Beyimiz uzunca bir aradan sonra 'İBB' eksenli gündemle nihayet arz-ı endam eyledi.

Hadi, 'uzunca bir süre' deyip bırakmayalım. Ete kemiğe büründürelim. Dört buçuk yıl aradan sonra!

Karda yoktu, selde yoktu, depremde yoktu...

Kıskanılacak tatilleriyle gündem oldu...

Yabancı büyükelçilerle ihtişamlı yemek sofralarında poz verdi.

Bir süre cumhurbaşkanlığı adaylığı peşinde koştu. Cesaret edip aday olamadı.

Sonrasında yardımcılığa tav oldu.

Ama kaybetti!

Derken CHP genel başkanlık koltuğuna göz dikti, bu uğurda da hayli ter döktü. İstanbul'un yolunu unuttu.

Yine cesaret edip aday olamadı. Ama Özgür Özel üzerinden partiyi ele geçirmeyi başardı! Nasıl başardığını da cümle alem biliyor. Az gitti uz gitti dere tepe düz gitti derken seçim kapıya dayandı. Şunun şurasında dört ay sonra beyimiz İstanbullunun önüne konulacak sandıkta hesap verecek.

Hal böyle olunca da nihayet İstanbul'u hatırladı. Eli kulağındadır, çarşı-pazar turneleri bugün yarın başlar. Reklam, tanıtım, algı işleri için ajansa hayli kabarık bir bütçe tahsis edilmiş. Rakamı duyanın dudakları uçuklar. Yeri gelmişken hatırlamakta fayda var; beyimizin reklam bütçesi deprem bütçesinden fazlaydı.

Bu arada Sayıştay'ın İETT raporu çıktı ortaya. İETT borçlanma limitini tam iki buçuk milyar lira aşmış. Aşılan kısım iki buçuk milyar lira! Aşılmayanı siz hayal edin. Otobüslerin hali de ortada. Taşıma ücretlerine yapılan fahiş zamlar da!

İETT bu borçlanmayla filosuna yüzlerce yeni, gıcır gıcır otobüs alabilirdi!

Göstermelik birkaç metrobüs alındı, onlar da ilk seferde yolda kaldı.

Bir İstanbullu olarak sorayım o vakit! İETT borç aldığı bu kadar parayla ne yaptı Nereye gitti bu para Otobüs nerede, para nerede...

Hatırlarsanız İETT'nin bakım onarım ihalesini İmamoğlu'nun has adamı ve son seçimde de milletvekili 'yaptığı' Özgür Karabat'ın mali müşavirliğini üstlendiği firma almıştı. Dört milyar liralık ihale! İmamoğlu kurultay sonrası Karabat'ı CHP'nin saymanlığına getirildi. Saymayı biliyor adam.