Ne cep telefonuymuş be arkadaş! Sanırsın saatli bomba! Yo yo veba mikrobu! Kim gördüyse arkasına bakmadan kaçmış.

Ne diyordu Ayşenur Arslan 'İmamoğlu İBB başkanlık koltuğuna oturmak için Saraçhane'ye giderken Beylikdüzü'ndeki makamının çekmecesine atıp unuttuğu cihaz'!

Yalan! Buz gibi yalan!

İyi de Ayşenur Arslan niye bu cep telefonundan kurtulmaya çalışıyor anlamış değilim

Şimdi gelin olayın aslına bakalım.

Naim Erol Özgüner anlatsın bize!

Peki kim bu Naim İBB'nin Bilgi İşlem Daire Başkanı.

Yıldız Teknik Üniversitesi Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği mezunu. Aynı bölümde yüksek lisans ve doktora yapmış. Doktor ünvanı almış.

Doktor Naim olmuş!

Allah için mesleğinde çok mahir çok yetenekli!

Neyse gelelim mevzuya. Cep telefonu ne hikmetse Doktor Naim'in sakladığı evde bulundu. Mahkeme de haklı olarak sordu, 'hayırdır'

O da başladı anlatmaya!

Evimde ele geçirilen İphone marka cep telefonu 19 Mart günü Saraçhane belediye binasında özel kalem çalışanı Burcu Hanım odama gelerek yanımda Melih Geçek de bulunur vaziyetteyken 'bu başkanın telefonu, bunu ne yapacağız' diye sordu.

İyi de Burcu Hanım telefonu Doktor Naim'e niye getiriyor Öyle ya götür eşi Dilek İmamoğlu'na ver, babasına ver, anasına ver, oğlunakızına ver! Doktor Naim'e niçin getirirsin

İfade tutanağından devam edelim.

'Bu başkanın telefonu bunu ne yapacağız' demesi üzerine Melih Geçek 'ben bilmiyorum' demek suretiyle odadan ayrıldı.

Melih Geçek telefonu görünce 'sarımsak görmüş vampir' gibi odadan kaçmış.

Odada tek kalmam nedeniyle Burcu Hanım telefonu bara bırakarak çıktı.

Anlayacağınız Burcu Hanım İmamoğlu'nun telefonunu pimi çekilmiş bomba gibi Doktor Naim'in kucağına atıp kaçmış.