İmamoğlu kendisini kovdurmanın peşinde

Beş yıl nedir ki Göz açıp kapayıncaya kadar geçip gidiyor! 'Kime göre neye göre göz açıp kapayıncaya kadar' diyecekseniz; izafiyet teorisine girmeyeceğim bilesiniz. An olur asra bedeldir, bilirim. Neyse bırakalım bunları da konumuza dönelim. Beyimizin kaybedecek vakti yoktu. 'Mazbatam da mazbatam' diye tutturmuştu. Daha dün gibi ama dört yıl geride kaldı beşinci yıla girdi. Şunun şurasında sekiz-dokuz ay kadar sonra seçim var. Koca dört yılı heba ettiği yetmezmiş gibi İstanbul'u eskitti. Tanınmaz hale getirdi. Tatilleriyle anıldı. Boş beleş laflar etti. 'Ajansın gücüne' taptı! Attı, tuttu! Beyimiz en büyük icraatı olarak İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin kasasına 'bereket' getirmekle övündü. Ne bereket ne bereket! Belediye borç batağına saplandı. Bir tek çivi çakmadı. Dokuz ay sonra İstanbul'u bunun elinden alacak olanın vay haline! Ne otobüs kaldı, ne durak... Hepsini bozdu, ıskartaya çıkardı. Emin olun hurdalıktaki otobüs sayısı seferdekinden fazladır. Onun döneminde en çok reklam ajansları kazandı. Peki İmamoğlu yeniden aday olacak mı Aslında istemiyor! Yeniden aday olmamanın bir yolunu arıyor. Emin olun hakkında açılan davadan 'siyasi yasak' almak için aş eriyordur. CHP'den ihraç edilmek için gece gündüz dua ediyordur. Çünkü dokuz ay sonra yapılacak yerel seçimlerde kaybedeceğini adı gibi biliyor. Kılıçdaroğlu onu yeniden aday yapıp kalan dört yılı rahat geçirmek istiyor. Öyle ya seçim kaybetmiş İmamoğlu artık ne yüzle CHP Genel Başkanı olmak isteyecek Beyimizin taraftarlarının öfkelendiğini hisseder gibiyim. İmamoğlu'nun İstanbul'da büyük işler yaptığına ve yerel seçimlerde de bir kez daha kazanacağına inanıyorlar. Eyvallah onların dediği gibi olsun. Şunun şurasında ne kaldı Bekleyip görürüz. Ama o taraftarlara da bir basit sorum olsun: 'Madem beyiniz bu kadar başarılı, niçin çıkıp da ben CHP Genel Başkanlığına adayım' diyemiyor. Diyemez, çünkü CHP teşkilatlarında bile karşılığı yok. İYİ Parti'de daha çok var! Siyasetin 's'sinden anlamıyor. Siyasi danışmanı yok. Dahası hala algıyla iş yürüteceğine inanıyor. Şu dört küsur yılı saz çalarak değil de çalışarak geçirseydi,