Hani değişim şarttı

Duymaya ziyadesiyle alışık olduğunuz bir cümleyi yeniden kuracağım kusura bakmayın lütfen. 'Siyaset cesaret işidir'! Bizimkinde 'c'si yok. 'Dağ fare doğurdu' diyorlar. Ne faresi yahu Dağ düşük yaptı! Salonu dolduran İmamoğlu yandaşı gazeteciler bile şoktaydı. 'Değişim şart' diye yola çıkan beyimiz pes etmiş, heyecanlandırdığı 'meslektaşlarımızı' hayal kırıklığına uğratmıştı. En başta da Ruşen Çakır'ı. 'Büyük büyük laflar edip kısır CHP tartışmasına hapsoldunuz' demeye getirdi uzunca sorusunda. Nasıl bir hayal kırıklığı yaşadıysa artık Öbürleri de farklı değildi. Beyimizin yeniden İBB adaylığı karşısında yıkılmış gibiydiler. Öyle ya, Kemal Bey'i devirecek, CHP'nin başına geçecekti. Mesela yani! 'Kaybederseniz siyasi hayatınız için büyük risk değil mi' diye soran bile oldu. Sordular sormasına da bizimkisi hiçbir soruya eli yüzü düzgün cevap veremedi. Net konuşamadı, evirdi, çevirdi, etrafında döndü. Salondakilere saç baş yoldurttu! Oysa 'niçin kaybedeyim, dört yılda İstanbul'a bakın neler kazandırdım' diyebilmeliydi. O da haklı! Nasıl desin Anladığınız üzere İmamoğlu'nun Kılıçdaroğlu karşısında 'pes' ettiğini duyurduğu basın toplantısından söz ediyorum. Hem pes etti hem de 'Sayın, çok değerli, fevkalade kıymetli genel başkanım' deyip durdu. "Değişim şart diyordunuz, değişim olmadı. Nasıl olacak şimdi" diye sordular. Cevap 'ık mık'! Basın toplantısı boyunca da ne kadar cesur biri olduğunu söyleyip durdu. Lakin cesur bir tek cümle kuramadı. En bomba açıklaması 'ben adayım demedim' şeklindeki iddiasıydı. Beyimiz İstanbul'a mühürlüymüş. Ne demekse Söz yine dönüp dolaştı 'ama değişim diyordunuz'a geldi. Öznesi İstanbul'da yüklemi kayıp bir çuval laf etti lakin bir tek yargı cümlesi kuramadı. İki de bir koltuk hırsı olmadığından dem vurdu. Hedefi 2028'müş ama! 2028'de yapılacak genel seçimlerde aday olacakmış. Bunu bile göğsünü gere gere söyleyemedi.