Hadi oradan

Temel Karamollaoğlu Fatih Erbakan'ı babası Necmettin Erbakan'a ihanet etmekle suçladı. Fıkra bu kadar! Ama biz yine de Karamollaoğlu'nun hezeyanları üzerinde güle oynaya biraz tepinelim. Belli ki korku dağları sarmış! Belli ki Kılıçdaroğlu'na verdiği kör kütük desteğin faturası önüne konulmuş. Belli ki etekleri tutuşmuş. Belli ki koltuğu sallanmaya başlamış. Belli ki Mercedes marka makam aracını altından çekecekler. Sormazlar mı adama 'konu ne ara Fatih Erbakan'a geldi' diye. Cumhur İttifakı ile seçime giren Fatih Erbakan kazananlar kulübünde. Millet İttifakı ile seçime giren Karamollaoğlu kaybedenler kulübünde. Saadet Partisi'ndeki çözülmeleri görmeyen yok. Sanırım Karamollaoğlu bunun hızlanmasından endişe duyuyor. Zaten oyu sıfır bilmem kaç. Olan da elinden gidecek farkında. Ayasofya'nın cami olarak ibadete açılması Erbakan'ın en büyük hayaliydi. Kim gerçekleştirdi Erdoğan. Kim karşı çıktı CHP! Dahası Temel Karamollaoğlu davet edildiği halde açılışına bile gitmedi. Özdemir Bayraktar'la derin bir dostluğu olan Erbakan'ın en büyük hayali insansız hava, kara, deniz araçları üretmekti. Bu hayalini de Erdoğan gerçekleştirdi. Kim karşı çıktı CHP, Kemal Kılıçdaroğlu, Akşener, Davutoğlu, Babacan ve kendisi! Yerli otomobil de Erbakan'ın hayaliydi. Libya-Türkiye ilişkilerinin geliştirilmesi de! Kendi uçağını yapan bir Türkiye, İslam dünyasıyla işbirliği, tarihi İpekyolu'nun yeniden canlandırılması. Başörtüsü yasağının kaldırılması, valilerin, bakanların, polis ve askerin de başörtüsü takabilmesi... Taksim'e cami! Yerli otomobil, uçak... Daha onlarca sayabilirim ama gerek yok. Bunların alayına karşı çıkan, karşı çıkmakla kalmayıp savaş açan CHP ile ittifakı kutsa, Fatih Erbakan'ı babasına ihanet etmekle suçla. Erbakan'ın meşhur sözüyle cevap verelim o halde. 'Hadi oradan'! Saadet Partisi Genel Merkezi önünde 'Mücahit Kemal'