Ey İstanbullular şimdi kara kara düşünüyorsunuz değil mi

Korktuk, irkildik!

Beklenen İstanbul depremi bu mu, öteki fayı tetikler mi, artçılar ne kadar devam eder, daha büyük bir deprem olur mu ... Günlerce tartışır dururuz. Deprem profesörleri ekran ekran gezer, konuşur da konuşur.

Ne faydası olacak Hiç!

Panikle dışarıya kaçan İstanbullular! Çıplak hakikatle bir kez daha yüzleştiniz işte. Hiç kimse kusura bakmasın denmesi gerekenleri diyeceğim, hoşunuza gitmese de duyacaksınız!

Son yerel seçime girerken Murat Kurum İstanbullulara şöyle bir vaatte bulunmuştu, hatırlatayım herkese bir daha.

'Olası bir depreme İstanbul'un hazır olarak beklemesi lazım. Soruna karşı duyarsız kalmaz ve bir irade ortaya koyarsanız bunu yapabilirsiniz. Biz bu manada öncelikle 650 bin acilen dönüştürülmesi gereken konutla alakalı bir irade ortaya koyuyoruz. Diyoruz ki 650 bin konutu biz beş yıl içerisinde hemen yenileyelim'.

Duymadı mı İstanbullular bu vaadi Duydu! Ama birçoğunun umurunda olmadı.

Peki İmamoğlu ne dedi

'650 bin konut vesaire gibi asla yapılamayacak, asla olamayacak ve olmaması gereken; yaptığı açıklamalarla Ekrem İmamoğlu ve ekibinin ortaya koyduğu başarılı süreci nasıl geride bırakırım diyerek tarihe en kötü vaatler dizilişi olarak çıkacak süreçleri tarifliyor'

Ey İstanbullular! İmamoğlu'nun bu açıklamasını seçim sürecinde hiç mi duymadınız Yok, duydunuz da umurunuzda olmadı değil mi

Sadece 'yapılamaz' demiyor hiç mi dikkat etmediniz '

'Asla yapılmaması gerekir' diyor. Saçmalıyor!

Oysa TOKİ'nin yaptıkları ortada. Depremin vurduğu 11 ilde yapılanlar ortada. Deprem geçiren TOKİ binalarının nasıl sapasağlam kaldığı ortada. Adamlar yapmış yahu! Kaldı ki 'asla olmaması gereken' ne demek

Siyaset bu kadar mı kör etti İstanbulluların gözünü