Devrim değildi onurlu hiç değildi

Vah ki vah! Afrika'da bile ülkeler birer ikişer sömürgelikten kurtulurken Ukrayna 'modern zaman sömürgesi' oluverdi.

Trump Ukrayna'ya faturayı kesti. Zelenski de kabul etti.

Vah ki vah! Anlaşmaya göre Ukrayna'nın tüm madenlerinin yarısı ABD'ye devredilecek. Aynı zamanda tüm limanlar, altyapı, doğalgaz ve petrol işletmelerinin de. Ukrayna'nın inşası da ABD'ye verilecek. ABD'nin bu anlaşmayla kasasına en az 500 milyar dolar girecek. Misss!

Eğer iki ülke arasından anlaşma kaynaklı bir sorun çıkarsa bu konuda da New York mahkemeleri yetkili olacak! Vah ki vah!

Peki tüm bunlar nasıl oldu

Yıl Kasım 2013. Dönemin Ukrayna Cumhurbaşkanı Victor Yanukoviç Avrupa Birliği Ortaklık Anlaşması'nı imzalamayı reddetti. Zaten reddedeceği de belliydi. Soros bunun için her türlü hazırlığı yapmıştı.

Ukrayna içindeki Soros çocukları harekete geçti ve 21 Kasım 2013'te bizdeki Gezi olaylarının bir benzeri Kiev'de sahnelendi. Adına 'Onur' dedikleri söze bir devrim için kitleler Bağımsızlık Meydanı'nda toplandı.

Bugüne geldiğimizde sözde devrimin ne kadar onursuz olduğunu anlıyoruz değil mi

Meydan olayları sonrasında Yanukoviç devrildi ve Zelenski'nin iktidara getirileceği süreç başlamış oldu. Sonrasını biliyorsunuz zaten!

Aynı yıl Türkiye'de de Soros ve çocukları Gezi olaylarının fitilini ateşlemişlerdi. Mayıs 2013. TÜSİAD'ından TESEV'ine herkes Gezi Parkı'ndaydı.

Taksim Dayanışması adına bildiri okuyan TÜMOB Şehir Planlamacıları Odası İstanbul Şube Başkanı Tayfun Kahraman talepleri sıralıyordu.

Üçüncü havalimanı yapma, üçüncü köprü yapma, Kanal İstanbul yapma, HES yapma, nükleer enerji santrali yapma...

Liste uzayıp gidiyordu.