CHP'nin polis şehit eden gazetecisi

Kod adı 'Zozan Tolan'. Gerçek adı Dilşah Ercan. PKK'lı bir terörist. Ama CHP'nin hazırladığı 'Tutuklu Gazeteciler' raporunda adı var. Tahmin ettiğiniz üzere 'gazeteci' diye. CHP imzalı o skandal raporda Türkiye için 'dünyanın en büyük cezaevi' deniliyor. Gerekçelerden biri Zozan Tolan! Gerçi o raporda adı geçen hiçbir gazeteci gazetecilik faaliyetinden ötürü tutuklanmış değil ya. Neyse! Ve bu rapor uluslararası sözde demokrasi kuruluşlarıyla paylaşılıyor, Türkiye hedef gösteriliyor. Kemal Bey'imiz de her fırsatta 'tutuklu gazeteciler' diyerek gündeme getiriyor. İşte o 'gazeteci' yani Zozan Tolan yani Dilşah Ercan yani PKK'lı terörist önceki akşam Mersin'in Mezitli İlçesi'nde yanında bir başka kadın teröristle birlikte ortaya çıktı. Tece Mahallesi'ndeki polisevine alçakça, kahpece, kalleşçe bir saldırı gerçekleştirdi. O saldırıda polis memuru Sedat Gezer şehit oldu. Kemal Bey'in uğruna rapor hazırlattığı sözüm ona o gazeteci; aslan gibi dağ gibi bir babayı ailesinden koparttı. Saldırı sonrasında çıkan çatışmada iki kadın terörist yara aldı. Zozan Tolan kaçamayacaklarını anlayınca da sırt çantasındaki bombayı patlattı. İkisi de geberip gitti. Sonra ne oldu biliyor musunuz Kemal Bey 'gazeteci' dediği o teröristi sosyal medya hesabından isim vermeden lanetledi. Hem isim vermedi hem de 'PKK terör örgütü' diyemedi. Meral Akşener de 'PKK' diyemedi. Ahmet Davutoğlu da 'PKK' diyemedi. Ali Babacan da diyemedi, altılı masanın diğer temsilcileri de! Ama aynı Kemal Bey en az PKK terör örgütü kadar alçak, kahpe ve kalleş olan IŞİD'in saldırılarını kınarken 'IŞİD' diyebiliyordu. Biz şimdi gelelim asıl meseleye. Kemal Bey siz şimdi şehidimiz Sedat Gezer'in ailesini ziyaret edip 'helallik' isteyecek misiniz Eşinin, çocuklarının, anasının babasının yüzüne bakıp 'Biz bu Dilşah