Kendisini 'turpun büyüğü' zanneden beyimizin çok acelesi var. Önce cumhurbaşkanı adayı olacak hemen sonrasında da belediye başkanlığından istifa edip CHP'nin başına geçecek.

Böylece İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı yükünden kurtulmuş olacak. 'Yük' çünkü altı koca yılı boşa geçirdi. İstanbul'u eskitti, çürüttü. Hiçbir vaadini yerine getirmediği gibi o vaatler sorulduğunda da 'hatırlamıyorum' deyip sıyrıldı.

O hatırlamıyor olabilir belki ama İstanbullular unutmuş değil! Ama CHP Genel Başkanı olursa konu kapanmış olacak! 'İstanbul'a bir çivi çakmadı' denildiğinde de 'engellendim' yalanına sığınacak.

Yüz bin yeni konut inşa edecekti.

5 yılda İstanbul'u depreme hazır hale getirecekti.

Ege beşik gibi sallanıyor. Deprem yeniden gündemimize girdi. İstanbullular tedirgin. Peki ya beyimiz Umurunda bile değil.

'KİPTAŞ'a kredi vermiyor hükümet' deyip sıyrıldı. Kitlesi müsait, bu yalana inanabilir. Lakin hakikat öyle mi Çalgıya çengiye, konsere, reklama milyarlarca lira harcarken kredi mi almıştı

İBB'nin onaylanan 2025 bütçesi 415 milyar lira.

İSKİ'nin 88, İETT'nin 60 milyar lira.

Suyu ucuzlatacaktı, otobüsleri ucuzlatacaktı...

İsrafı önleyecek, borçlanmayı bitirecekti.

Bugüne kıyasla neredeyse borçsuz devraldığı İBB'yi iflasın eşiğine getirdi. Ne su ucuzladı ne de otobüs Hiç değilse kendisinden önce tıkır tıkır işleyen bir İstanbul vardı. Otobüsleri, yürüyen merdivenleri çalışıyor, Marmara ve Haliç'i de temizdi.

Peki bu kadar bütçe, bu kadar borç ortadayken belediyenin kaynaklarına ne oldu O paralar nereye gitti Otobüslerin bakım ve onarımları yapılıyorsa bu kadar sıkıntı niye yaşanıyor

İSPARK'lardaki korkunç fiyat artışlarına rağmen bilançosundaki zararı nasıl izah edeceğiz

Şimdi dönelim en başa. Beyimizin acelesi var. Bir an önce bu yükten kurtulmak, aday ve genel başkan olmak ve bu sayede dokunulmazlık elde etmek istiyor. Ben demiyorum Saraçhane Bülbülleri açık açık söylüyor. Bülbülbaşı ne diyordu '