CHP sıkıştı

Özgür Özel henüz genel başkan olmamıştı. Partisinin Grup Başkanvekili'ydi. Bodrum'da çoğunluğu CHP'li vatandaşlarla bir araya gelmiş ve partisine ilişkin çok açık bir özeleştiri yapmıştı.

Şöyle demişti!

En kolay alkışın 'Atatürk' denilerek alındığı bir siyasi partinin siyaset üretme pratiğinde sorun var kardeşim!

Yalan ata ata birbirimizi kandıra kandıra ilerleyemeyiz.

Sıkışınca Millî Mücadele'den, Atatürk'ten falan bahsederek, alkış alarak ilerlenemez.

Noktasına, virgülüne, tamı tamına bunları söylemişti Özgür Özel!

Ve bugün! Aynı Özgür Özel artık CHP'nin başında. Genel Başkan. Yani karar verici.

Özel'in yönettiği CHP yine sıkıştı. Hem de ne sıkışma. İş de üretemiyor siyaset de. Genel seçimlerden mağlubiyetle çıkmışlardı. 31 Mart'ta ise millet onlara 'madem bu kadar iddialısın hadi sana bir fırsat' diyerek yerel yönetimleri teslim etti.

Bu şu demekti. Çık kendini ispatla. Mademki iktidar olmak istiyorsun, al sana fırsat. Beş ayda heba etti bu fırsatı. Eline, yüzüne bulaştırdı. Bu milletin bir kısmı böyle olacağını zaten biliyordu. Öbür kısmı da böylece öğrenmiş oldu.

Suyu, ulaşımı ucuzlatacaklardı. Emekliye her ay on bin lira destekte bulunacaklardı...

Şehirleri depreme hazırlayacaklardı, yeşil alanları arttıracaklardı, kaçağa-israfa son vereceklerdi...

İki otobüsü yürütemediler, su fiyatı elektriği, doğalgazı geçti! Belediyeler borç batağına sürüklendi. İzmir bilmem neyin içinde yüzüyor. Bodrum'da insanlar AVM tuvaletlerinde ihtiyaç gideriyor, plajlarda yıkanıyor.

Liyakat desen ne gezer. Oğul, damat, gelin, görümce, kuzen, elti, bacanak... Ne ararsan var!