Başak Demirtaş İstanbul'a adaylığını açıklayınca İmamoğlu cephesinde bir panik havası oluşmuştu. Yazarı-çizeri anında konuya dalıp 'AK Parti ile Selahattin Demirtaş anlaştı' dedikodusunu tedavüle soktular.

Kendi ürettikleri bu dedikoduya bir süre sonra kendileri bile inandı.

'Başak Demirtaş DEM'in adayı olacak, seçimi Murat Kurum kazanacak sonra da Selahattin Demirtaş hapisten çıkacak' demeye başladılar.

Hızlını alamayan 'sadece Demirtaş değil, Öcalan'ı da çıkaracaklar' diye üfürdü.

Başak Demirtaş'ın İstanbul'dan aday olma ihtimali İmamoğlu taraftarlarının uykusunu kaçırıyordu. Zira Demirtaş aday olursa İmamoğlu İstanbul'da kaybetmekle kalmaz, hezimet yaşardı.

CHP medyası bu dedikoduları üretirken, CHP kurmayları da DEM'le pazarlığı sürdürüyordu oysa. Sahi durup dururken Başak Demirtaş'ın İstanbul'a adaylığını ilan etmesi de nereden çıkmıştı Şuradan! CHP-DEM pazarlığında sorunlar çıkmıştı.

CHP DEM'in isteklerine 'Evet' diyecekti demesine de bunu kamuoyuna nasıl izah edecekti Bu gayrimeşru ilişkiyi meşrulaştırmanın yolu bir dedikodu üretmekten geçiyordu. 'Biz DEM'le anlaşamadık, AK Parti anlaştı'!

Bu yalanı ısrarla tekrarladılar. Defalarca!

Derken Başak Demirtaş adaylıktan çekildi. Hem de Kandil'in talimatıyla. Terör elebaşlarından Mustafa Karasu CHP'yle yaptıkları ittifakı kutsayıp bir kez daha yüceltti. İttifakların önemine vurgu yaptı.

Böylece amaç hasıl olmuştu. Artık hiç kimse CHP-Kandil İttifakı'na laf söyleyemeyecekti.