Eş genel başkan aynı zamanda İstanbul'un belediye başkanıysa...

Bir de parası çoksa...

Kral oluyorsun! Dediğin dedik, astığın astık...

İzmir'i, Ankara'yı kim alacakmış, CHP şurada kaybedermiş hiç umurunda olmuyor! Varsa yoksa 'ben kazanayım'!

CHP yönetiminin 31 Mart'a ilişkin tek bir gündemi var o da İstanbul. Özgür Özel'in bu durumdan rahatsız olduğu söyleniyor ama elinden de bir şey gelmiyor. Nasıl gelsin Makamı yok, parası yok!

Parayı veren düdüğü çalıyor.

Hal böyle iken İmamoğlu ziyadesiyle mutsuz. Zira 'para' da bir yere kadar. İYİ Parti aday çıkardı. DEM de çıkarıyor.

Dönelim 2019'a. O tarihte yapılan yerel seçimi İmamoğlu kıl payı farkla kapanmıştı! Ama HEDEP ve İYİ Parti'nin oylarıyla. Hatta buna Saadet'i ve diğer ufak partileri de ekleyebilirsiniz.

Demem o ki aslında ne İmamoğlu kazandı ne de CHP Kazanan ittifak oldu. Matematik ortada; DEM ve İYİ Parti aday çıkardığında İmamoğlu da CHP de kazanamıyor. DEM'i aday çıkarmaması konusunda ikna edemediler lakin Yeniden Refah Partisi'ne aday çıkarttırmayı başardılar. Yeniden Refah Partisi şu tabloda 'CHP'nin adayı kazansın' diye aday çıkarmış oluyor. YRP'nin tabanı rahatsız. Seçim sonrası Saadet Partisi'nin akıbetini yaşayacaklar ama farkında değiller. Ne inandırıcılıkları kalacak ne de samimiyetleri.

Halk TV'de oturmuşlar 'Bravo Fatih Erbakan; ne iyi ettin de İstanbul'da, Bursa'da aday çıkardın' güzellemeleri yapıyorlar. Hatta şöyle diyorlar 'son yerel seçimde Bursa'yı kıl payı kaçırmıştık, YRP sayesinde bu kez Bursa'yı alabiliriz'.

Saadet Partisi de böyle yapmıştı. Hatta Parti Genel Merkezi önünde 'Mücahit Kılıçdaroğlu' diye slogan bile atmışlardı. Yanlış anlaşılmasın tabii ki her siyasi partinin aday çıkarması hakkıdır.