Hukuk tanımıyorlar, kanun tanımıyorlar...
Mahkeme basıp hakimin üzerine yürüyorlar...
Savcıyı tehdit ediyorlar...
Sokak çağrıları yapıyorlar...
Tabii ki CHP'den, CHP'lilerden bahsediyorum. Özgür Özel'den, Ekrem İmamoğlu'dan, Mansur Yavaş'tan, Ali Mahir Başarır'dan, Mahmut Tanal'dan bahsediyorum...
Kurultaya şaibe bulaştırmışlar, pavyonlarda delege pazarlığı yapmışlar, dolarlar, cep telefonları, soğuk cüzdanlar, tabletler dağıtmışlar...
Belediyeleri soyup soğana çevirmişler, yüzlerce milyar lirayı iç etmişler...
Tabii ki ben demiyorum CHP'liler itiraf ediyor! Mahkemeye gidip şikayetçi oluyorlar! Ama Özgür Özel 'mahkemeyi tanımam, Saray'ın yargısı' deyip sıyrılıyor. 'Türkiye'de hak, hukuk, adalet yok' diyor.
CHP Genel Merkezi'ne sokak eylemlerinde kullanılacak malzemeler istifliyorlar. Mutlak butlan çıkarsa ülkeyi yangın yerine çevirecekler!
Hep bir ağızdan koro şeklinde sabah akşam 'Yargı siyasallaştı' türküsünü çığırıyorlar.
Oysa!
Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta Güngör Özden bu görevinden önce tam 28 yıl CHP'de siyaset yaptı! Yargının siyasallaşmasını, CHP'yle nasıl iş tuttuğunu açın o dönemin kupürlerinden okuyun.
1995 yılı seçimlerinden birinci parti olarak çıkan Refah Partisi'nin kapatılma kararını 1998 yılında dönemin Anayasa Mahkemesi Başkanı Ahmet Nejdet Sezer okudu. Sonra cumhurbaşkanı oldu. Emekliliğinin ardından CHP'ye açık destek verdi.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş'ın Fazilet Partisi için 'habis ur' yöneticileri için 'kandan başka bir şeyle beslenmeyen vampirler' demesini hatta bu ifadeleri iddianameye yazmasını hukuk tarihi unutmayacak.
O Vural Savaş emekli olduktan sonra CHP'ye katıldı.