Durduk yere nur topu gibi bir gündemimiz oldu. Malumunuz 'ahır yapılan camiler' tartışması'! Tarihçiler bu iddiaya ait tüm delilleri, belgeleri, meclis kayıtlarını ortaya koyuyor zaten. Vaktiyle Türkiye'de birçok cami satılmış. Alanlar da o camileri kafasına göre kullanmış. Meyhane yapan bile var! Neymiş 'nüfus az, cami fazlaymış'.

Yersen!

Bir de camilerin ahıra çevrilmesi meselesi var. O da doğru! Ama dün Özgür Özel dedi ki 'savaş şartlarında oldu bunlar'.

Tevil et, sorun kalmasın. Böyle olunca da geçmişin muhasebesini yapmak güçleşiyor. Lakin hakikat şu ki CHP'nin İslam'la olan sorunu hiçbir zaman bitmeyecek. Türkiye'yi tek tipleştirme arzusu hiç dinmeyecek. Çünkü bu milletin diniyle, inancıyla, örfüyle, adetiyle, geleneğiyle dertleri var. Bu nedenle de Batıcılığı 'Batılılaşma' diye yutturdular millete.

Ama sorsanız inkar ederler!

Ne yani koskoca 28 Şubat'ı yok mu sayacağız 28 Şubat'ın başaktörleri emekli olduktan sonra CHP'nin yolunu tutup milletvekili olmadı mı

Başörtüsü düşmanlıklarını nereye koyacağız

Bunları hatırlattığınız zaman ya tevil ediyorlar ya inkar.

Adnan Menderes'i asıp o günü de bayram ilan etmelerini unutacak mıyız

Muazzez İlmîye Çığ'ı bu kadar kutsamalarının, yüceltmelerinin sebebi ne ki ola Bir kütüphane memurunu sırf İslam'a, Müslümana, Kuran'a saldırıyor diye dünyaca ünlü bilim insanı ilan ettiler! Neymiş Sümerolog'muş.

Millete de 'prof' diye yutturdular.

Camiyle, Diyanet'le, imamla uğraşmaktan hiç geri durmadılar. Her seferinde de bu saldırganlıklarını tevil edecek bir argümanları vardı.