Bırakıp kaçmak

Murat Kurum'un adı geçiyor. 'İstanbul'da bir büyük kentsel dönüşüm başarısı ortaya koyabilir' deniyor. Malum İstanbul'un bir numaralı gündemi deprem. Mustafa Varank'ın bile adı geçiyor. Çünkü sevimli, sempatik, çalışkan. Gençlerle arası iyi. Başarılı bir bakanlık ortaya koydu. Adil Karaismailoğlu da adaylar arasında. Öyle ya! Dünya kadar iş yaptı. Hilmi Türkmen. Tevfik Göksu. Hatta İstanbul'un öbür ucundan Şadi Yazıcı. Hepsi de İstanbul'un başarılı belediye başkanları. Dahası da var ama konumuz bu değil. Fahrettin Koca'yı da unutmayalım bu arada. Son düzlükte o da girdi listeye. Bir çırpıda yedi isim sayabiliyorsunuz. Sürpriz isimler de biliyorum ama çarşıyı karıştırmayalım. Peki CHP'nin İstanbul adayı kim Ekrem İmamoğlu mu Değil! Yahut belli değil! Beyimizin başka hayalleri var. İmamoğlu olmazsa kim peki O da belli değil! Peki İstanbul'da yaklaşık beş yıldır bir belediye başkanı olmadığının farkında mısınız Yok! İstanbul'un bir belediye başkanı yok! Beyimiz seçildiği gün gözünü cumhurbaşkanlığına dikti. İstanbul diye bir derdi hiç olmadı. Bir tek çivi çakmadı lakin tatili hep hak etti. Tatil ona hep yakıştı. Cumhurbaşkanlığı hayali kurarken yardımcılığına tav oldu. Seçimi kaybedince bu kez CHP genel başkanlığına gözünü dikti. Görev süresinin dörtte birini tatilde, dörtte birini yabancılarla kuliste geçirdi. Kalan dörtte ikinin yarısını cumhurbaşkanlığı adaylığı öbür yarısını da CHP genel başkanlığı hırsıyla tüketti. Arada bir de cumhurbaşkanlığı yardımcılığı sevdası var. Garanti görse yarın istifa edip CHP genel başkanlığı için aday olacak. Oysa İstanbul'a belediye başkanı olmak ne mühim bir vazifeydi. Umurunda olmadı. Hak etmediği bir çuval krediyi birkaç yıl içinde tüketti. O vakit tane tane anlatalım. Beyimizin İstanbul'da elle tutulur gözle görülür bir tek icraatı yok. İstanbul'u perişan etti.