Bedduaya sarılanların sonunu biliyoruz

Beddua değil korku filmi senaryosu sanki.

'Bizleri perişanlığa sürükleyenler çoluk çocuğunun ciğerinden et yiyerek iyileşmeye uğraşsın ve iyileşmesin'.

Kan revan bir beddua! Çoluk çocuk ciğer et...

Yönteme yani beddua işlerine FETÖ'den aşinayız lakin bu çok başka! Fena bir beddua. Sapık inançların korkunç ritüellerine ait bir sahne gibi!

Bu ciğer yeme işlerine Yunan mitolojisinde rastlarsınız. Keşke köşem müsait olsa da uzun uzun yazsam. Başka mitolojilerde de görürsünüz. Çocuk kurban etme ayinleri, şifa ayinleri...

Yahudilik'te de var! Ama İslam'da yok. İslam dini bedduaya da sıcak bakmaz zaten. Bu adam bu bedduayı nereden duymuş kimden öğrenmiş acaba

Böyle bir adamın yetiştirdiği evlat olmak! Daha fenası da bu olsa gerek.

Hakikaten merak ediyorum çocukluğunu da o yıllarda yaşadıklarını da. Kim bilir belki de şahsı bugünkü duruma getiren süreç böylesi bir baba eliyle mümkün olmuştur. Yeri gelmişken; belki de babanın böylesine agresif böylesine öfkeli olmasının sebebi işin kendisine de uzanacak olma ihtimalidir.

Gelelim biz şimdi asıl mevzuya.

Babası da oğlu da suçlamalara ilişkin tek bir açıklama yapmıyor, yapamıyor. 'İftira' diyemiyor. 'Öyle değil işte bu da belgesi' gibisinden bir çıkış ortaya koyamıyor. Yürümekte olan bir yargı süreci var lakin oğul bu süreçle pek alakadar değil. Öncesinde ve sırasında meseleyi siyasi bir tartışmaya dönüştürmek için gayret sarfetti, ediyor.

Ben diyeyim yüz elli siz deyin iki yüz bin kişi katılda Maltepe mitingine. Ama iki milyon kişi diye kamuoyunu yanıltmaya çalışıyorlar. Üç milyon kişi katılmış olsa ne olur Ne yani yargı, kararını mitinglere bakıp mı verecek

Genel başkanına gelince; kapı kapı dolaşıp Türkiye'yi şikayet ediyor. Batı'dan Türkiye'ye müdahale arzuluyor. İçeride ekonomiyi vurmaya çalışıyor. Bu haliyle CHP artık siyasi bir parti değil suç örgütüdür.