12 Ocak sabah 11'de başlayan Seçil Erzan davası 13 Ocak'a kadar sürdü!

Gece saatler 00:00'ı gösterdiğinde mahkeme biterken tam 13 saat süren mahkemenin yorgunluğunun yanında akıllarda tek bir soru vardı:

Seçil Erzan olayında bankanın ve Fatih Terim'in rolü neydi

Mağdur avukatları daha çok bankanın rolü üzerinde durdu!

Mağdur avukatları Erzan'ın bu kadar büyük meblağda parayı bankanın haberi olmadan nasıl döndürdüğünü merak ederken müştekilerden iki isim ise "Fatih Terim Fonu" ve "Hakan Ateş Fonu"na vurgu yaptı!

Avukatların sorduğu sorular şöyleydi:

"Bankanın size tahsis ettiği telefonu nasıl oluyor da siz tutuklandıktan sonra banka avukatları savcılığa teslim edebiliyor"

"Bankanın bu işte bir müdahili yoksa neden size yeni telefon verip kendi hattını at dedi"

"Bankanın ödeyeceğini düşündüm sözünü neden kullandınız. Bankayı neden koruyorsunuz"

"Banka yetkilileriyle aranızda Çorlu'da geçen ve kaçırıldığınızı ve size enjekte edilen ilaç etkisiyle konuştuğunuzu söylediğiniz olayın detayları nedir"

Bu ve benzeri soruları yönelttiler Erzan'a!

Erzan ise bu soruların hiçbirine ikna edici ve mantıklı cevaplar veremedi!

"Bankayı korumuyorum", "Bilmiyorum" gibi ifadeler dışında anlamlı ifadeler kullanmadı!

Bir diğer önemli konusu ise, Erzan'ın mağdurları kandırırken söyledikleriydi!

Seçil Erzan "Hiç kimseye Fatih Terim Fonu, Hakan Ateş fonu var demedim" dedi!

İfadesinin ilerleyen bölümünde ise "Ben Mehmet Aydoğdu, Hakan Ateş, Fatih Terim fonu diye kar getiren bir fon var diye Volkan'a söyledim" ifadelerini kullanırken Aydoğdu, Ateş ve Terim'in ise bu durumdan haberi olmadığını da belirtti.

Buse Terim ise babasıyla baba kız ilişkisi olarak para işlerini konuşmadıklarını belirtirken 190 bin dolarını vadeliden bozup Erzan'a verdiğini açıkladı.