28 günlük bedelli askerlik süresinin enflasyona oranla çok yüksek olmasından dert yanan binlerce bedelli askerlik mağduru, kışla şartının kaldırılmasını talep ediyor. 28 günlük kışla şartı nedeniyle askerliğe başvuramadıklarını, işlerini bırakıp gidemediklerini belirten mağdurlar, bu durumun devleti 1 milyar TL'den fazla zarara uğrattığını dile get
Kahramanmaraş'ta meydana gelen ve 11 ili etkileyen deprem sonrası artçı sarsıntılar halen devam ediyor. Daha bugün en büyüğü 5.3 büyüklüğünde olmak üzere 4.2 ve 4.0 büyüklüğünde artçı sarsıntılar oldu. Bu artçılarda Elbistan'daki hasarlı Atik Cami'nin minaresi yıkıldı. Yani hasarlı yapıların yıkımı halen devam ediyor bölgede! Uzmanlar bölgede inşaa
Kahramanmaraş ve 10 ili etkileyen depremler sonrası ortaya çok acı bir gerçek çıktı. Bu milletin yüzde 50'sinden fazlası devlet kurumlarına güvenmiyor! Neden mi Çünkü AKP yönetiminde liyakat paçavra gibi bir kenara atıldı, devlet kurumları eş, dost, akraba çiftliğine çevrildi! Çok geçmeden milletin ne kadar haklı olduğu da ortaya çıktı zaten! Bu ül
Kahramanmaraş ve Hatay'ı adeta yerle bir eden depremler, 10 ilimizi etkiledi. Resmi rakamlara göre 45 bin 89 vatandaşımız hayatını kaybederken 20 binden fazla bina yıkıldı, 40 binden fazla binada da acil yıkım gerektiren hasar oluştu. 100 binlerce insan evsiz kalırken devlet bölgeye 100 milyar lira kaynak aktardı, bununla beraber televizyon program
Kahramanmaraş ve Hatay'ı yerle bir eden deprem sonrası, Türkiye adeta tek yürek oldu. Devletin yetersiz kaldığı yerlerde halk dayanışma içinde acıları el ele sarmaya çalışırken televizyondan "Türkiye Tek Yürek" şovuna maruz kaldık! Şov diyorum çünkü 213 televizyon ve 562 radyonun katılımıyla gerçekleşen yayına katılan katılana, bol keseden bağış ya
Kızılay'a operasyonun 99 depremiyle beraber başladığını yazmıştım. Dönemin önde gelen gazeteleri Hürriyet ve Sabah'ın ipe sapa gelmez haberlerle Kızılay'ı nasıl hedef haline getirdiğini belgeleriyle gözler önüne sermiştim! Yazımda AKP döneminde Kızılay'ın ne hale getirildiğini başka bir makalede konu edineceğimi belirtmiştim. Bu yazıyı kaleme aldık
90'lı yılların ve 2000'li yılların başının ünlü ismiydi Profesör Ahmet Çakmak. Kendisi Mareşal Fevzi Çakmak'ın torunu. Dünyaca ünlü bir deprem bilimci ve ABD'deki Princeton Üniversitesi'nde (1999'da) 38 yıldır öğretim üyeliği yapan bir isim. Eeee doğal olarak medyamız kendisine ve söylediklerine önem veriyor! Bir de 10 yıldır depreme dayanıklı tari
17 binden fazla canımızı alan 99 depremi sonrası sıcak hava nedeniyle salgın tehlikesinden korkulan bölgede 8.gün enkaz kaldırma emri verilmişti. Enkaz kaldırma çalışmaları bir çevre sorunu yaratırken Çevre Bakanı Fevzi Aytekin, enkazın kesinlikle denize dökülmemesi gerektiğini belirtmişti. Bakanın korktuğu "enkazda bulaşıcı maddelerin bulunabilme"
1999'da Gölcük merkezli olarak meydana gelen 7.4 büyüklüğündeki deprem sonrasında devletin arama kurtarma faaliyetlerinde gecikmesi başta vatandaşlar olmak üzere, muhalif siyasetçiler tarafından da tepki çekti. En büyük tepkilerden biri de Kızılay'a yönelikti. Medyada yer alan haberlere göre, Kızılay tarafından "çağın koşullarına" uygun olmayan ve
Kahramanmaraş'ta meydana gelen depreme müdahalede geç kalan AKP hükümeti ve Erdoğan, "Asrın felaketi" söylemine sarıldı hemen. Neymiş "Böylesine bir depreme hazırlıklı olabilmek mümkün değilmiş"! Maden hazırlıklı olunamıyor "Japonya'da daha büyük depremler neden yıkım ve ölüme neden olmuyor" diye soranlara da "Bu deprem karada ve yeryüzüne çok yakı
© 2016