Ben de kiracıyım ve ben de bir tahliye taahhüdü imzaladım. Ancak kirama ne kadar zam yaptıysam ev sahibimi memnun edemedim. Neticede elindeki tahliye taahhüdünü ileri sürerek beni tahliye edebileceğini bildirdi ve beni adeta tehdit etti. Ben kiramı muntazam ödüyorsam, hatta eve gerekli bakım ve onarımı cebimden yapıyorsam yine de beni tahliye taahhüdü ile tahliye ettirebilir mi 3-4 yıl daha oturma ihtimalim olur mu T.N.

Görülüyor değil mi Ekonomik sıkıntılar nelere yol açıyor. Kiracı kiralayan ilişkisi öyle büyüdü ki suç işleme nedeni bile olmaya başladı. Vatandaşın geliri sınırlı ancak kiralar sınır tanımıyor. Yasaya göre beş yıl içinde ancak endeks tatbiki ile zam yapılır, beş yıldan sonra rayiç göz önüne alınır. Arada bir yasa çıkar, kiraları yüzde 25 ile sınırlar ama bunun da beş yıllıklara mı tatbik edilecek, beş yıllıktan uzun olanlara tatbik edilmeyecek mi açıklık olmaz, bir ihtilaf konusu daha olur. Ama beş yıl içinde yüzde 25 yapabilirsin şeklinde kabul olunduğunda bu defa da devreye uyarlama talepleri girer. Uyarlama talepleri istisnai bir durum, çok sınırlı haller için söz konusu iken 138. madde olarak bu sınırlamalar kaldırılmışçasına bir tarif yer alır ki bir başka tartışma konusu olur. Peki bu tartışmaları sonlandırmak için ne lazım Bana göre bir tek şey "ekonomik istikrar." Kiralamalarda arztalep dengesini kurursak o zaman istikrar olur. Şimdi temmuz başında yüzde 25 sınırlamasında sona geliniyor, bakalım neler göreceğiz

strong class"read-more-detail"Haberin Devamı

Okuyucumun problemine gelince; kendisinin kiralarını muntazam ödemesi veya daireye masraf yapması, kiraya verenin elindeki tahliye taahhüdünü icraya koymasına engel değil. Tahliye taahhüdü başlı başına tahliye nedeni, üstelik diğer tahliye nedenlerinden daha çabuk sonuç veriyor. ANCAK Tahliye taahhüdünün şekil şartları var. Bunlardan biri eksik ise o tahliye taahhüdü geçersiz. Benim bugüne kadar karşıma gelen tahliye taahhütlerinden neredeyse yarısı hatalıydı yani geçersizdi. En büyük hata da kira sözleşmesi ile aynı tarihi taşıyor olmalarıydı. Tahliye taahhüdü kira sözleşmesi tarihinden sonra ve hatta kiralananın fiili tesliminden sonraki bir tarihi taşımalıdır. Aksi halde geçersizdir. Dolayısıyla okuyucum böyle bir tahliye talebi ile karşılaştığında bir meslektaşımın yardımını alırsa bu ve benzeri hususlar incelenir ve bir zarardan dönme imkanı bulur. Zira tahliye taahhüdündeki tek hata bu söylediğim husus değildir, başka hususlar da vardır. Bunlar tespit edilirse bu tehditten de kurtulur.