2004 tarihli 5199 sayılı 'Hayvanları Koruma Kanunu' var. Buna göre sokak hayvanları dahil bütün canlılar korunacak. Bu kanunun amacı, insan, hayvan ve çevre sağlığı gözetilmek kaydıyla hayvanların rahat yaşamlarını ve onlara iyi ve uygun muamele edilmesini temin etmek, acı, ıstırap ve eziyet çekmelerine karşı en iyi şekilde korunmalarını, her türlü mağduriyetlerinin önlenmesini sağlamaktır.

Zira, bu yasaya göre, bütün hayvanlar eşit doğar ve bu kanun hükümleri çerçevesinde yaşama hakkına sahiptir. Sahipsiz ya da güçten düşmüş hayvanların kanuni istisnalar hariç öldürülmeleri yasaktır. Hayvanlara kasıtlı olarak kötü davranmak, dövmek, aç ve susuz bırakmak, aşırı soğuğa ve sıcağa maruz bırakmak, bakımlarını ihmal etmek, fiziksel ve psikolojik acı çektirmek yasaktır.

14'üncü maddenin birinci fıkrasının (m) bendinde düzenlenen yasağa aykırı davranmak suretiyle bir ev hayvanına veya evcil hayvana işkence eden veya acımasız ve zalimce muamelede bulunan kişi (a) bendine göre 1.500 TL idari, altı aydan üç yıla kadar (adli) hapis cezası ile cezalandırılır. Şimdi caydırıcı ceza bu mudur ki gazetemizde de yer alan, TV'de de haber konusu olan ve bir aracın altında yatan yavru köpeği sopayla dövüp kemiklerini kıran adam bir daha bunu yapmaktan vazgeçsin Bu ceza mı onu veya onun gibileri caydıracak

Bu adama 71.800 TL idari para cezası uygulanmış, hangi maddeye göre tatbik edildi bilemiyorum ama bu bile yetersiz. Kendisine ayrıca caydırıcı nitelikte hapis cezası da verilmelidir ancak bu ana kadar pek rastlanan bir ceza da görülmemiştir. Hiç tereddütsüz söyleyebilirim ki bu gibi kişiler, fırsatını bulduğunda aynı işi bir çocuğa ya da kendini korumaktan aciz bir yaşlıya da yapar. Dolayısıyla bu gibi kişiler için yasaların caydırıcı olması şarttır. Böyle bir yavru köpeğin kemiklerini kırıp sonra elini kolunu sallayarak gezen kişi yarın bunun çok daha kötüsünü yapar. Düşünün ki adı bilinen biri sokak hayvanları için de "gebertin onları" diyebilmişti. Peki bu cesareti nereden alıyordu İşte bu cezasızlıktan.