Babamızdan kalma beş ortaklı bir arsamız vardı, ancak tescili adımıza yaptırmamıştık. Bu beş ortaktan birinin büyük hissedar bir emlakçı olduğu söylenerek ortaklığın giderilmesi davası açıldı; neticede satış sureti ile ortaklığın giderilmesine karar verildi. Davayı açan emlakçı satış işlemini başlatmadı, bize fiyat teklifi yaparak kendisi haricen satın almak istiyor. Peki biz bu satışa razı olmazsak, mahkeme kararının yerine getirilmesi için ne kadar beklemeliyiz H.S.
* * * * *
Her ne kadar okuyucum bu emlakçının, miras kalan malda hisse satın almış olmasını sormasa da bu husus akıllara takılan bir husustur. Zira dikkat edilirse okuyucum, arsanın halen vefat eden babaları adına tescilli olduğunu söyledikten sonra emlakçının hisse satın aldığını söylediğine göre elbirliği mülkiyetinde iken kendilerinden habersiz biçimde yeni bir ortağın devreye girmiş olması bir soru nedenidir. Neyse, bir dava görülmüş ve mahkemece satış sureti ile ortaklığın giderilmesi kararı verilmiş. Şimdi okuyucum ve kardeşleri satışın yapılmasını beklerken, yeni hissedar emlakçı bu hisseleri de açıktan almak istiyor. Taraflar alım-satım konusunda anlaşamıyor, bu durumda da davacı emlakçının mahkeme kararını yerine getirmesi için okuyucum ve kardeşlerinin beklemesine gerek yok, zira mahkeme kararı kesinleştikten sonra satış işlemi için dosyanın satış memurluğuna gönderilmesi için emlakçının kararını beklemeye gerek yok. Kesinleşmiş karar her zaman satış işlemi için satış memurluğuna gönderilir ve satış işlemleri başlar. Okuyucumun anlattığı olayda davacı hissedar emlakçının mahkeme safhasında bilirkişi marifeti ile tespit edilen değeri düşük gördüğü, bu nedenle satışını geciktirdiği hususu yanlış bir düşüncedir. Zira satış işlemleri sonrasında bu yer için yeniden değer tespiti yapılacak ve bu rakama göre ihaleye çıkacaktır. Dolayısıyla mahkeme kararı kesinleştiğine göre bugün satış işlemleri taraflarca başlatılabilir.