Bir bayramı daha geçirdik ve dikkat ettiğim bir husus, güncel konular arasında zaman zaman benim de değindiğim trafik cezaları oldu. Evet ceza uygulamasında yine ceza nedenleri olarak hız sınırını aşmak oldu. Ben bu konuya sadece bayram gününde değinmedim. Yıllar yılı araç kullanan biri olarak değindim ve şimdi bu konulara bugün çok yaygın bir biçimde araç kullananlar değinmeye başladı. Peki bugün niye bu kadar itiraz gündeme geldi
Yanıt basit çünkü cezalar astronomik oldu da ondan. Peki trafik kazalarına neden olan husus bir tek hız sınırını aşma mı Nemünasebet, şehir içinde bir tur atın, neler görürsünüz Örnek vereyim, bu örnek bir hayal ürünü değil, çok yaşadığım bir olay. Önümdeki araba sağa sinyal verip sola sapıyor, sola sinyal verip sağa sapıyor. Bir başka örnek, girilmez veya sapılma yapılmaz tabelasına rağmen o sokağa girmek için sıraya girenler veya sola sapılmaz tabelası karşısında sola sapanlar yadırganmıyor. Bunlara ceza yazıldığına tanık olmadım da, benim paramla yapılmış, makul hızla gitmem ve konforlu bir seyahat yapmam için düzenlenmiş yollarda hiç ilgili bulunmayan mevkide 30 km tabelası dibinde ceza yemek insana dokunuyor. İşin bir başka ilginç yanı kabul edelim ki 50 km tabelası koyulmuş, iyi de 50 km sonuna gelindiğine dair ikinci tabela yok. Yani ben şehirlerarası yolda bir şehirden diğer bir şehire sadece 50 km ile gideceğim demektir. Mesela Ankara'dan İstanbul'a 11 saatte geleceğim. Peki milyarlar harcanıp yapılan yollara, aldığımız yeni sistem araçlara boşuna mı para verdik. Ben zaten eskiden yani 50 sene önce 9 saatte geliyordum. Bugün ne kazandık İddiam alabildiğine hız yapmayı savunmak değil ama her şeyin bir makulu olduğu yönünde.