Hakkı Turayliç'in hatırlattığı

Tam 32 yıl önce, 5 Nisan 1992'de Sırpların Saraybosna'ya başlattığı kuşatma, sonraki 1.425 gün boyunca aralıksız devam etmiş, nihayet 29 Şubat 1996'da bittiğinde ardında harabeye dönmüş bir şehir, beş binden fazla sivil kurban ve satırlara sığmaz insanî trajediler bırakmıştı. Bugün Saraybosna'yı ziyaret ettiğinizde, Sırp keskin nişancıların sokaklarda insan avına çıktığı o vahşi kuşatmadan geriye pek iz kalmamış gibidir. Başçarşı hareketli ve cıvıl cıvıldır. Pastane, kahvehane ve börekçiler tıka basa doludur. Milyaçka sakince akarken, Begova Camii şehrin kalbinde huşû içinde nöbet tutmaya devam eder.Fakat Sokak aralarını yavaş yavaş ve dikkatli nazarlar eşliğinde adımladığınızda, Saraybosna'nın yaralarından hâlâ kan sızdığını görürsünüz. Pek çok acı hatıra, mazinin karanlıklarından çıkar gelir, ayaklarını sürüyerek karşınıza dikilir. Bunlardan biri, 8 Ocak 1993 günü, dönemin Bosna Hersek Başbakan Yardımcısı Hakkı Turayliç'in katledilmesidir:Savaştan önce Yugoslavya'nın en büyük şirketlerinden Energoinvest'in yöneticiliğini yapan Hakkı Turayliç, başbakan yardımcılığı görevini 15 Haziran 1992'de üstlenmişti. Tam da Saraybosna kuşatması giderek yoğunlaşırken. Özellikle ekonomi alanında gelecek vadeden Turayliç, Aliya İzetbegoviç'in en güvendiği isimlerden biriydi. İstikbalde, bağımsız Bosna Hersek'in yapacağı ekonomik atılımlar, Turayliç'e emanet edilecekti.Hakkı Turayliç, 8 Ocak günü, Türkiye Cumhuriyeti adına Bosna Hersek'i ziyaret eden Devlet Bakanı Orhan Sefa Kilercioğlu'yla görüşmek üzere Saraybosna Havaalanı'na gitti. Türk heyet, Bosna hükümetiyle ülkeye yapılacak gıda, tıbbî malzeme ve giyecek yardımlarını koordine etmek için gelmişti ancak BM yetkilileri güvenlik gerekçesiyle Bakan Kilercioğlu ve beraberindekilerin Saraybosna şehir merkezine gitmelerine izin vermemişti. Bunun üzerine Hakkı Turayliç, BM tarafından hazırlanan araç konvoyuyla havaalanına geçerek resmî görüşmeleri gerçekleştirmişti. Havaalanının çevresi de kuşatma altındaydı ancak BM bayraklı araç ve konvoyların geçişine müsaade ediliyordu. Görüşmenin ardından, Başbakan Yardımcısı Turayliç havaalanından şehir merkezine dönmek üzere ayrıldıktan hemen sonra, 40 kadar Sırp askeri Sierra 4 geçidinde BM flamalı konvoyu aniden durdurdu. Yaklaşık iki saat devam eden müzakere ve tartışmalar sırasında, yakınlardaki BM karargâhının Fransız komutanı Albay Patrice Sartre de duruma müdâhil olmak zorunda kalmıştı. Sartre, içlerinde Türk askerlerinin gizlendiğini ve onların bu şekilde Saraybosna'ya sokulmak istendiğini iddia ederek zırhlı araçları aramak isteyen Sırplara dil döküyor, geçişe müsaade etmelerini sağlamaya çalışıyordu. Birden Turayliç'in arka koltuğun dip köşesinde oturduğu aracın kapısı açıldı, Sırp milislerden biri Sartre'ı kenara itip araca doğru yöneldi ve Turayliç'e