'Terörsüz Türkiye'
Parlak bir slogan, kim istemez ki terörün sıfırlanmasını Hatta "şu tarafı yanlış" diyenleri "terör istiyor" diye suçlamak bile mümkün.
Yine de biz "Terörsüz Türkiye" için hayırlı başarılar dileyelim fakat dikkatli olmak, geçmişten dersler çıkarmak gerektiğini de belirtelim.
PKK'ya ve uzantısı YPG'ye silah bıraktırma fırsatını kaçırmak da, bunu iç politika uğruna dejenere etmek de çok yanlış olacaktır.
2013-2015 dönemindeki "Çözüm süreci" hafızalarda kötü bir iz bıraktığı için artık bu kavram ağızlara alınmıyor.
Bugün iç ve dış şartlar daha müsait ama o dönemin tecrübelerinden dersler alınmalı.
AÇIKLANMAYAN YOL HARİTASITerör örgütüne silah bıraktırmanın çok genel bir yöntemi var: Devlet, bizde MİT, gerekli müzakereleri, pazarlıkları yapar, bir yol haritası belirlenir Yol haritasında kanun ve anayasa değişiklikleri de olur genellikle.
Sürecin başlangıcında, sadece "silah bıraktırmama" hedefi İfade edilir, ayrıntılar açıklanmaz.
Çünkü gerek örgüt tarafında gerek siyaset ve toplum tarafında engelleyici çıkışlara meydan vermemek gerekir. Sonuca varıldığında paketin tümü kamuoyuna sunulur.
AK Parti Genel Başkan Vekili Efkan Ala'nın sözleri bizde de böyle yapılmakta olduğunu ifade ediyor:
"Bu meseleler sürekli kamuoyunda konuşularak çözülmez. Kamuoyunun onayı alınır, rızası alınır ama görüşmeler, alınacak tedbirler kendi mecrasında ilerler ve sonuç kamuoyuyla paylaşılır. Devletin gizli yürütmesi gereken işleri vardır" (10 Nisan 2025)
İşte bugün, süreç hakkında "açıklanmış" olanlar, "açıklanmamış" olanlar yanında henüz çok küçük bir kısımdır. Yani yolun çok başındayız.
GÜVEN FAKTÖRÜ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Silahları gömdüğünüz anda bizim için her şey sizlerin önünü açmaktır" demişti. (27 Kasım 2024)
Bunun için neler yapılacak Yol haritasında ana hatlarıyla vardır ama bizler zaman içinde göreceğiz.
Anayasaya göre "Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk'tür." (Madde 66)
İktidardan hiç kimse bu maddenin değişmesinden bahsetmiyor. Ama açıklanmayan "yol haritası"nda bunun da bulunduğu tahmin edilebilir Bahçeli'nin şu çok anlamlı sözüne bakın:
"Türkiye Cumhuriyeti'ne vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes, eşit hak ve yükümlülüklere sahiptir." (31 Mart 2025)
1924 Anayasası yazılırken "Türk denilir" maddesine o zamanki Türkçüler itiraz etmişti Bunu başka bir gün yazayım.
Şu soru haklıdır: Madem yolda nelerin yapılacağını muhalefet ve kamuoyu bilmiyor, niye baştan destek versin!..
Burada güven faktörü çok önemlidir, hatta belirleyicidir. İktidar-muhalefet ilişkilerinde rekabet ve yarış daima olacaktır. Fakat demokrasinin ve çözümün asgari ilkeleri hakkında bir ortak görüş, bir güven olması gerekir, hatta şarttır.
GÜVEN SORUNU