Tahlil
Okur yorumlarına Türkiye'nin zihniyet coğrafyasını okur gibi baktığımı birkaç defa yazmıştım. Ülkemizdeki çeşitli düşünme şekilleri, bütün tayflarıyla okur yorumlarında kendini gösteriyor.
Bu bakımdan amacım, okurlarımdan herhangi birini şahsen eleştirmek değildir. Amacım düşünme biçimleri üzerine "tahlil" yapmaktır.
Bizim zihniyet yapımızdaki önemli zaaflardan biri "tahlil" eksikliğidir, diğer bir deyişle "analitik düşünme" noksanı
Bu yüzden, ayrıntılara bakmadan genelleme yapmayı severiz Liderimiz, partimiz daima doğrudur.
Halbuki söylenen sözleri, iddiaları, karşılaşılan olayları irdeleyerek, unsurlarına ayırarak, verilerini gözden geçirerek düşünebilmeli, ona göre tavır almalıyız.
VERİLERE BAKMAKDünkü yazım üzerine bir okurum, Türkiye'nin Yolsuzluk Algı İndeksi'nde 115. sıraya düştüğüne inanmadığını söylüyor, şu gerekçeye dayanıyordu:
"Batı algı endekslerine ve batı güdümündeki ülkelerin, kişilerin endekslerine güvenilmez. Acımasızlar. Kendilerinden her şey beklenir."
Halbuki benim yazımda, Türkiye'de yolsuzlukla mücadele kanunlarının çıkarılmaması, Kamu İhale Kanunu'nun bozulması gibi sebepler anlatılıyordu. Hayır, okurum bu verileri yok sayıyor, 'Batılılar söylüyorsa yalandır' diyordu.
Bir indeksin, bir raporun hangi verilerden oluştuğu, araştırma metodunun ne olduğu, o verilerin doğru olup olmadığı önemli değil! Bu yönlerden "tahlil" etmeye ihtiyaç da yok! Hazır bir "genelleme" var: Batılılar yazdıysa hem yanlıştır hem kötü niyetlidir
Batılılar yerine başkalarını da koyabilirsiniz, burjuvazi söylüyorsa yanlış ve kötü niyetlidir mesela Yahut karşı devrimciler, falanlar, filanlar
TAHLİL VE FİKİRBaşka bazı okurlarım da Batı'nın verilerine inanmadığı söylerken, "doğru olsaydı Türkiye 20 yılda bu eserleri kazanamazdı" diyorlardı. Bu eserlerin maliyeti, nasıl finanse edildiği, esasen ilk on yılın dinamizmiyle inşa edildikleri, 450 milyar dolar dış borç, bütçe açıkları, ağır verimlilik sorunları Başka ülkelerdeki gelişme performansları Bu konuları dikkate almıyor, "tahlil" ihtiyacı duymuyordu.
Daha önce de yazmıştım. Büyük şairliği çapında büyük bir tarih düşünürü olan Yahya Kemal, bütün edebiyat tarihimizi "tahlil" ederek, şiirde fevkalade başarılı olduğumuz halde "Türk edebiyatı fikir ve tahlil değerinden mahrumdur Fikir ve tahlilin değerini ancak son zamanlarda Avrupalılardan öğrendik" sonucuna varmıştı.
Hala hamaset ağır basmıyor mu
Yahya Kemal hatta şöyle yazıyordu:
"Resimsizlik ve nesirsizlik Bu iki feci noksanımız olmasaydı bizim milliyetimiz bugün olduğundan yüz kat daha güçlü olurdu." (Edebiyatı Dair, s. 69)
Bu ne demek Dünya çapında bilim ve sanat eserleri üreten seviyede bir millet olmak demek.
İYİ ÇOBAN, KÖTÜ ÇOBANŞerif Mardin Hocamız bu konuda "zihnimizdeki felsefi engellere" dikkat çekmişti. Bu yüzden, 'aşırı Batılılaşma' anlayışımızdaki yanlışı belirtmişti: "