'Son mermi'

TÜİK enflasyonu açıkladı; son yirmi dört yılın zirvesinde: Eylül ayında yüzde 3 artmış, yıllık olarak yüzde 83.45. Üretici fiyatlarında ise artış yüzde 151 olmuş ki bu önümüzdeki aylarda raflara yansıyacak. Bu vahim rakamlar üretim ve turizm mevsimi olan yaz aylarını yansıtıyor!Cumhurbaşkanı Erdoğan faiz indikçe enflasyon da düşecek dememiş miydi Ama faizi indirttikçe TL değer kaybediyor, enflasyon yükseliyor.Sorun şu: Maliyeti olmayan bir finansman mümkün mü Faiz deyin veya Erdoğan'ın bazan söylediği gibi "getiri" deyin yahut başka bir ad bulun, bu mümkün değil. Onun için Erdoğan emirle faiz indirdikçe, piyasaların güveni sarsılıyor, döviz de faiz de yükseliyor.YİNE DIŞ GÜÇLEREnflasyona da ekonominin zorunlu ihtiyacı olan finansmana da çareyi sermaye arzını artıracak politikalarda aramak gerekir, değil mi Fakat Erdoğan uyguladığı iktisadi ve kurumsal politikalardaki yanlışları görmüyor, "yanlışlarımız devede kulak" diyor zaten. Erdoğan'a göre iktisadi sorunlarımızın sebebi dış güçler Dünkü "Katılım Finans" toplantısında da bunu tekrarladı:"Son 8-9 yıldır Türkiye'yi yönetilebilir olmaktan çıkarmak için kumpastan, darbeye her yolu denediler. Bu sinsi saldırıların son mermisi ekonomimize sıkıldı"Halbuki Erdoğan'ın bahsettiği bu siyasi olaylar içinde en vahimi darbe teşebbüsüydü ama ekonomimizi sarsamamıştı. Nitekim bizzat Başbakan Binali Yıldırım, darbe teşebbüsünden on gün sonra şu açıklamayı yapmıştı:"Öyle ekonomiyi alt-üst edecek, bütün değerleri alt-üst edecek bir değişim yaşamadık. Hafif borsada düşüş var, kurda hafif bir yukarıya doğru hareketlenme var. Faizde de politika faizinde de çok hafif bir kıpırdanma var. Ama bunlar geçici" (Bloomberg, 25 Temmuz 2016)Erdoğan ekonomik sorunlar konusunda, yanlış politikalarını gözden geçirecek yerde, böyle "dış güçler, saldırı, tuzak, son mermi" gibi kavramlarla konuştukça, piyasaların doğru politikalar beklentisi daha da zayıflıyor.ÜÇ YIL İÇİNDESayın Erdoğan, 2019 yılının son günlerinde enflasyon konusunda şu değerlendirmeyi yapmıştı:"2020 içinde inşallah tek haneliye gidiyoruz. Tek haneliye gidiş zaten olumlu gelişmelerin alametidir. Türkiye şu anda zaten faiz ve enflasyondaki gelişmeleri ile bu toparlanmaların neticelerini almaya başladı. Faiz bu şekilde düşünce şu anda yatırımlar da artmaya başladı. Gerek kamu bankaları gerekse özel bankalar kredi musluklarını girişimciye açıyorlar" (20 Aralık 2019)Fakat rasyonel iktisadi kaynağı olmayan "kredi muslukları"nı açmak enflasyonu 2020'de yüzde 12'ye, 2021'de yüzde 36'ya çıktı, 2022'de İkinci Dünya Savaşı döneminin seviyesine fırlattı. Merkez Bankası'nın eski başekonomisti Prof. Hakan Kara dün şöyle diyordu:"99 yıllık Cumhuriyet tarihinin en apansız enflasyonu 2. Dünya savaşında yaşanmıştı. Rekoru