Selim İleri'ye saygı

Değerli edebiyatçımız, roman ve deneme yazarı Selim İleri'yi kaybettik. Edebiyatımızdaki yeni isimler arasında bilhassa ona düşkünlüğümün bir sebebi, kitaplarında tarihimizin gerçek isimleri, yazarlar ve eserlerini anlatması olsa gerek.

Son romanına "Yalnız Evler Soğuk Olur" adını vermiş, hayat hakkında son sözüm olsun düşüncesiyle yazmıştı.

Selim İleri hakkında "Kör Kedinin merhameti" başlıklı eski bir yazımı, merhumun hatırasına hürmeten aşağıda tekrar yayınlıyorum. Yeni bir yazı da yazabilirdim. Ama benim üzerimdeki Selim İleri etkisini bu kadar anlatabilir miydim

Kör kedinin merhameti

Hayatımda okuduğum çok sayıdaki kitaptan beni çok etkileyen, hiç unutmadığım bazı özdeyişler, uzun ya da kısa paragraflar vardır. Bunlar yüreğime işlemiştir. Hiç unutmamışımdır. İşte birini size de sunuyorum:

"Çocuktum. Bir sabah Bahariye Caddesi'nde iki kedi gördüm. Yavru değillerdi ama birlikte yan yana yürüyorlardı. Oysa kediler yalnız yaşar. Sonra bir evin kapısı açıldı. Eski Kadıköyü evlerinden, kapısına yedi sekiz basamaklı merdivenle çıkılan. Bir kadın kedilere yemek verdi. Biri yiyor, öteki kedi yiyen kedinin önüne yiyeceğini itiyor. Anlaşılır şey değil. Ama sonra fark ediyorsunuz: Yiyen kedi kör!

Daha o zaman anlamıştım, hissetmiştim. Yaşamın nasıl şefkate ve merhamete muhtaç olduğunu!"

Bu satırlar Selim İleri'ye aittir ve ilk defa okuduğum 2002'den beri yüreğime yazılmış durmaktadır. İleri'nin o zaman yayınlanan Anılar Issız ve Yağmurlu adlı kitabında okumuştum.

SİLİNEN SON DUYGU

Selim İleri "Annem İçin" adlı kitabında erken yaşta Alzheimer hastalığından ölen annesini anlattı.

Öyle bir annenin bir gün kimselere görünmeden kapıdan çıkıp koca şehirde kaybolması!..

Bunun çocuğunda yarattığı korkunç dehşet ve telaş... Anne sevgisiyle anne için duyulan ıstırap iç içe...

İleri'nin bu eserinde beni en çok etkileyen ne oldu bilir misiniz Alzheimer hastalığının en son yok ettiği duygunun, annenin çocuğuna hissettiği şefkat olması:

"Koruma güdüsü uzun süre yitmedi. Bir depremde, bilincimde olmayarak 'Anne!' diye bağırmıştım. Çoktan beri hastaydı. Bununla birlikte 'Korkma çocuğum, bir şey yok' dedi bana.

Sözcükleri iyice unuttuğunda bile, yüzüme uzun uzadıya bakıp 'Mutlu musun' diye sordu..."

Merhamet, şefkat, hüzün, sadakat, dram, özlem, nostalji gibi hayat mucizelerini duygulu ve usta bir kalemle yazan Selim İleri'yi severim, sayarım, okurum.