Özgür Özel ve sistem

CHP lideri Özgür Özel'in sistem konusundaki sözleri önemlidir. Başkanlık sistemi, yarı başkanlık ve parlamenter sistemler söz konusu olduğunda, Özel'in bu konuşması ciddiyetle ele alınmalıdır.

Türkiye'de 7 yıldır uygulanan CB sistemi, tek kişiye, "denetimsiz ve dengesiz" yetkiler vererek kuvvetler ayrığını neredeyse sıfırlayan yapısıyla, büyük sorunlara yol açtı. Siyasi ve hukuki sorunlar ekonomiye de büyük zarar verdi.

Sistemin Erdoğan kadar "bânisi" olan Devlet Bahçeli bile yaklaşık beş yıl önce, Cumhurbaşkanı'nın yetkilerini azaltan, Meclis'in yetkilerini artıran bir model teklif etmişti. Modelinin adı "Kurumsallaşmış Başkanlık Sistemi"ydi devlet idaresinin şahsileşmesine itirazı ima ediyordu. (4 Mayıs 2021)

Geçen zaman içinde CB sisteminin yarattığı yargı sorunları büsbütün ağırlaştı.

'TARAFSIZ' NE DEMEK

Bahçeli, önerisinde, "tarafsız bir yüksek makam" ihtiyacını görüyor, bu görevi Meclis başkanına veriyordu…

Bence Meclis Başkanı bu işlev için uygun değildir. Çünkü kanun ve kararname imzalama yetkisi yoktur, olamaz. Onun tarafsızlığı Meclis faaliyetlerinin yönetilmesiyle ilgilidir.

Bahçeli'nin önerisi "tarafsız yüksek makam" ihtiyacını yansıttığı için önemlidir.

Türkiye gibi çabuk kutuplaşan, uzlaşma kültürü zayıf ülkeler için, "partisiz, tarafsız Cumhurbaşkanı" olmazsa olmaz bir zarurettir.

Ne demek bu

Cumhurbaşkanını günün yarısında sağcı, öbür yarısında solcu olması demek değildir.

Partili Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 48 saat arayla çıkardığı iki CB Kararı, meseleyi aydınlatacak mükemmel bir örnektir.

Cumhurbaşkanı, 24 Mart 2024 günü, Muğla/Akbelen ormanlık alanı çevresinde "acil kamulaştırma" kararını yayınladı. (CBK no: 8247)

Demek ki "kamu yararı" bunun gerektiriyormuş…

Fakat yerel seçimlerde oy kaybettireceği kendisine söylenince hemen kendi kararının "yürürlükten kaldırıldığını" belirten CB Kararı'nı yayınladı. (No: 8259)

Yargı atamalarından, bürokratik atamalara, mülakat sistemine kadar, gerisi siz düşünün.

21. YÜZYILDA

"Partisiz, tarafsız cumhurbaşkanı" olmayınca ortaya çıkacak sorunları, merhum hocam Ali Fuat Başgil 1959'da, siyaset bilimci Juan Linz' 1990'da yazmışlardı. Bütün o sorunları biz 21. Yüzyılda yaşıyoruz.

Enine boyuna tartışmadan, particilik duygularıyla, hamasetle, propaganda gücüyle "atı alıp Üsküdar'ı geçerek" sistem değiştirmenin yarattığı sorunları yaşayarak görüyoruz.

Sistem sorununda, Özgür Özel, artık halka "cumhurbaşkanını sen seçme, Meclis seçsin" demenin zor olacağın, halkın seçeceği cumhurbaşkanının partisiyle ilişkisini keserek, yetkilerini de "