Mahallenin istibdadı

Özlem Zengin'in kendi camiasında tehditlere maruz kalması ve hele de partisinin bile kendisine destek vermekten uzak durması bireysel bir olay değil, siyasi ve sosyolojik bir sorunumuzun dışa vurumlarından biridir. Bu sorunun adı, hemen bütün kesimlerde görülen "mahalle istibdadı"dır.Mahalleler elbette daima varolacaktır; tehdide, susturmaya kalkmaları istibdattır.Özlem Zengin muhafazakârdır ve hukukçudur. 28 Şubat'ın baskıları altında mağduriyetler yaşamış, eşitlik ve özgürlük fikirlerini savunmuştu.Sonra Ak Parti'de milletvekili ve Grup başkanı olduğunda, birçok arkadaşlarının aksine, bu değerleri unutmadı Her alanda değilse bile, kadın haklarını savunmaktan geri durmadı.Değişen, partisiydi: İstanbul Sözleşmesi'nin müellifi olmakla övünen parti, merkez oyları kaybettikçe cemaatlerin oylarına sarıldı... Cemaatlerin isteğiyle İstanbul sözleşmesini tek imza ile yürürlükten kaldırdı!'KENDİSİ OLMAK'Ahmet Hamdi Tanpınar Namık Kemal'i anlatırken "bizde nadir görülen faziletlerden birine daha sahipti; kayıtsız şartsız kendi fikrinin adamıydı" diye yazar.Cemaatin, mahallenin, hükümdarın, şeyhin, partinin, liderin sözlerini tekrarlayıp durmak yerine "kendi" başına düşünmek, "kendi fikrinin" insanı olmak Yani bağımsız düşünce Bizde gerçekten nadirdir.Asırlardan beri "sürüden ayrılanı kurt kapar" diye korkutuluruz. "Sıkılmış bir yumruk gibi" olmamız, "safları sıkıştırmamız" istenir Epey mesafe aldık elbette ama hâlâ mahallemizde "aksi davul çalmak" ya da "icat çıkarmak" sıkıntılıdır. Zengin bu sıkıntıyı yaşıyor.Tanzimat'a kadar bizdeki fikir tartışmaları, nelerdir!. Hilmi Ziya Ülken, "eski otoritelerin mutlak hükmü altında tenkit ve tahlil görüşü gelişemiyordu" diye yazar. (Türkiye'de Çağdaş Düşünce Tarihi, cilt I, s. 47)Siyaset aynı zamanda güç kavgası olduğu için rakipleri eleştirmek, olağandır, sıradandır. Asıl fazilet, mahallemizi ve kendi otoritelerimizi eleştirebilmektir.Özlem Zengin'ın tavrını önemsememin asıl sebebi budur.TEHDİT VE YALNIZLIKZengin İstanbul Sözleşmesi hakkındaki suçlamaların doğru olmadığını da söylemişti.Yeniden Refah'la ittifak gündeme geldiğinde, 6284 Sayılı "Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi" Kanunu'nu kaldırmak veya değiştirmek yönünde tartışmalar başladı. Bakan Derya Yanık ve Özlem Zengin "kırmızı çizgimiz" diyerek kanunu savundular.Öteden beri tavrı bilinen Zengin, "çok düzenli ve planlı bir saldırıya" maruz kaldı, telefonuna "yüzlerce tehdit mesajları" geldi.Ve, partisi de Cumhurbaşkanı da kendisini savunan bir tavır ortaya koymadılar.Düşünün ki, bir kadın olarak Özlem Zengin TV'de, "tehdit ediliyorum" diyor, "çok yalnızız"