'Kayıt dışı siyaset'
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın son kongre konuşması, siyasi bir manifesto gibiydi. "Milli iradenin üstünlüğü" diyordu. "Toksik demokrasi" diyordu. "Kayıt dışı siyaset" diyordu. "Zihinleri temizlemek"ten ve "muhalefeti dönüştürme görevimizden" bahsediyordu.
Bu kavramlarla tarif ettiği politikaya uymak zorunluğunu da "bu yeni Türkiye'ye alışmak, politikalarınızı buna göre belirlemek zorundasınız" diyerek anlatıyordu.
Bunlar anayasa hukukunda ve akademik siyaset biliminde tanımları olmayan kavramlar. Ne anlama geliyorlar acaba
Cumhurbaşkanı'nın "parti kimliği taşımayan, siyasi meşruiyete sahip olmayan bu kirli muhalefet" ne demekti Terörü kastediyorsa, terör örgütlerinin ve terör metotlarının ne siyasi, ne hukuki ne de ahlaki hiçbir meşruiyeti yoktur. "Siyaset yapmak istiyorsanız, işte er meydanı" diyerek sözlerine devam etmesi, acaba parti şeklinde olmayan kuruluşların beyanlarının "siyasi meşruiyet"e sahip olmadığı anlamına mı geliyordu
Bunların cevabını zaman içinde öğreneceğiz.
HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ
Anayasa hukuku ve siyaset biliminde geçerli kavramlara ve tanımlara bakmakta yarar var. Evvela "milli iradenin üstünlüğü" sözü
Şu iki uçtaki tavır da demokrasiyle bağdaşmaz tarihi tecrübeler de çok yanlış olduğunu göstermiştir:
. Seçimlerde ortaya çıkan ve ülkeyi yönetmenin tek meşruiyet kaynağı olan "milli irade"yi reddeden komünist ve faşist diktatörlükler
. Öbür uçta, milli iradeyi yanılmaz, kutsal, denetlenmez, hukukun üstünde sayan Jakoben yani Rousseau kaynaklı anlayışlar.
Çağımızda modern demokrasilerde hiçbir yetki "mutlak" değildir, "sınırsız" değildir, "denetlenemez" değildir, olamaz. Milli irade de hukuka uymak zorundadır.
AYM üyesi Prof. Yusuf Şevki Hakyemez, "Egemenlik Kavramı" adlı akademik kitabında, "hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir" kuralının, bir "aidiyet" ifadesi yani sadece millete ait olmasını yansıtan bir formül olduğunu yazar. Yasama, yürütme ve yargı yetkilerinden oluşan hakimiyetin kullanılmasında ise, "kuvvetler ayrılığı"nın vazgeçilmezliğini vurgular.
"Bireyin özgürlüğünü yönetenlere karşı koruma noktasında en önemli güvencenin hukuk devleti ilkesi" olduğunu anlatarak bunu ihlal edenleri "yaptırıma tabi tutacak olan âdil bir yargı düzeninin varlığının" önemini belirtir. (s. 105-106)
Bu bakımdan, hukuk devleti ilkesini yüksek bir değer olarak benimsiyorsak, doğru kavram "hukukun üstünlüğü"dür.
FİKİR VE İFADE HÜRRİYETİ
İktidarı eleştirmek ve mukabil siyasi fikirler ileri sürmek için elbette parti olmak şart değildir.
Fikir ve ifade hürriyeti insanlık hakkıdır.
Hatta iktidara gelmek veya iktidarı sürdürmek gibi toplu bir çıkara bağlı olmayan bireylerin, derneklerin, kuruluşların, sivil toplumun eleştirileri daha bir anlamlıdır.