İşaretler iyi değil
Kaygı verici işaretler Dış ticaret açığı memnuniyet verici şekilde iyileşiyordu. Prof. İris Cibre dünkü açıklamasında "iyileşmenin 35 milyar dolardan 14.2 milyar dolara gerilediğine" dikkat çekti, uyardı.
İyi göstergelerden biri de risk pirimi idi. Yani Türkiye dışarıya yüzde kaç faizle borçlanabiliyor, tahvil satabiliyor.. Risk Pirimi 700'e çıkmıştı! Şimşek 250'ye kadar aşağıya çekmişti. Maalesef 377 puana çıktı!
Merkez Bankası rezervleri "128 milyar dolar" vakasıyla birlikte Türkiye'nin gündeminde. Şimşek başarılı bir şekilde rezervleri yükseltmişti. Fakat bir aydır dövizi dengelemek için Merkez Bankası piyasaya milyarlarca dolar sürüyor. Ekonomist Erdal Sağlam, rezervlerdeki erimenin 10 Nisan'da 48 milyar doları bulduğunu yazdı.
Ve faiz Mevduat faizi yüzde 50'ye çıktı! Önümüzdeki perşembe, Merkez'in faiz indirmesi bekleniyordu, beklenti değişti. Ya sabit tutması ya da artırması bekleniyor artık.
Ekonomistler "Şimşek'in iki yıllık kazanımları boşa gitti" diyor
NEDEN BÖYLE OLDUBasit cevabı "19 Mart'ta İmamoğlu ve arkadaşları tutuklandı da ondan." Evet öyle ama bu kısa cevabın gerisinde "yargıya güven" ve "politik riskler" gibi devasa sorunlar var.
Trump'ın akıl-dışı ve zikzaklı gümrük kararlarının bütün dünya gibi bizde de özellikle dövize etkisi olmuştur fakat o açıklama 2 Nisan'daydı. Bizde, İstanbul'daki yatırımcılar 19 Mart'ta tutuklamayı öğrendiklerinde toplantıyı terk edip gitmişlerdi.
Protesto gösterileri de daha sonraydı.
Mehmet Şimşek, "şirketlere kayyım tayin edilmesi yatırım güvenliğini olumsuz etkilemez" diye bir açıklama yapabilir mi
Ümit Özdağ neden tutuklu
Vatandaşta da "bugün İmamoğlu yarın kim" sorusu yok mu
Temel sebep, tutuklamaların siyasi olduğu yolundaki kuvvetli kamuoyu kanaati ve piyasa algısıdır.
YARGI BAĞIMSIZ-TARAFSIZ MICumhurbaşkanı'nın ve Adalet Bakanı'nın "yargımız bağımsız ve tarafsızdır" sözünü sık sık vurgulamaları, bu konudaki güvensizliği dağıtma çabasının ifadesidir.
Oysa kamuoyu, bazı yargı tavırlarını önceden cumhurbaşkanının açıkladığını görüyor, biliyor.
Bunun bir örneği, AİHM kararlarına da geçtiği üzere, Osman Kavala'nın tekrar tutuklanması ve tekrar arkadaşlarıyla birlikte mahkûm edilmesidir.
"Turpun büyüğü" açıklamaları son örneklerdir.
Kaldı ki, mekanizma bu yönde kurulmuştur. CB sisteminde HSK üyelerinin hemen tamamı partili Cumhurbaşkanı ile onun Meclis'teki ittifak grubu tarafından belirlenmektedir! Bunun yargı bağımsızlığını kesin ihlal ettiğini belirten Venedik Komisyonu raporları vardır.
Ayrıca, üç kanun ve bir KHK ile Yargıtay ve Danıştay kadrosu dört defa azaltıp çoğaltılarak yeniden yapılandırıldı. Adalet Bakanı Tunç isterse, bu konuda, Prof. Kemal Gözler'in "Türk Anayasa Hukuku" adlı mükemmel eserine bakabilir. (Ekin Yayınları 4. Baskı, s. 1185-1189)