Enflasyon iniyor fakat başka iyileşen esaslı göstergeler yok. Aksine TÜİK'in son açıklamasına göre:
İşsizlik bu senenin ikinci çeyreğinde %8,6'ya yükseldi. Genç işsizlik %15,9, kadın işsizlik oranı %11,6 oldu. Haftalık ortalama çalışma süresi ise 42,1 saate geriledi.
Teknoloji kullanımı yüzünden işsizlik artsaydı, 'hadi neyse' denilebilirdi. Aksine tarım ve sanayi verileri geriliyor. İstanbul Sanayi Odası'nın Temmuz 2025 verilerine göre, sanayi üretiminde son 10 ayın en sert düşüşü yaşanırken üretici maliyetleri kur baskısıyla arttı. İSO Başkanı Erdal Bahçıvan "Sanayimiz için alarm zilleri çok güçlü bir biçimde çalıyor… Durum çok ciddi" diye konuştu, teknik rakamlarla vahim durumu ortaya koydu. (1 Ağustos)
REFORMSUZ DEZENFLASYON
Haklı olarak diyebilirsiniz ki, Mehmet Şimşek ne yapıyor Şimşek ve Merkez Bankası'ndaki arkadaşları "sıkı para"dan başka bir şey yapamıyor.
Dikkat ettiniz mi, "Şimşek ve Merkez Bankası'ndaki arkadaşları" diyorum… Çünkü mesela BDDK'nın başında "faiz sebeptir" tezine inanan Şahap Kavcıoğlu var. Kavcıoğlu, "Merkez Bankası'nın bağımsızlığını Sorosçular istiyor" diye yazmış bir ekonomistti. (Yeni Şafak, 17 Kasım 2020)
Oysa, tarihimizdeki başarılı reform örneklerinde, Turgut Özal ve Kemal Derviş, reform programı ortaya koymuşlar ve bu programa inanmış teknokrat ekibiyle reformları yönetmişlerdi. Herkeste güven yaratarak ülkeye ciddi kaynak girişi sağlamışlardı.
Şimşek ise ortaya bir "reform programı" koymadı, koyamadı. Sadece "Orta Vadeli Program" koydu. Programı piyasa beğendi, IMF ve Moody's gibi kurumlar destekledi. Olumlu etkisi de oldu, enflasyon düşüyor. Fakat kaynak girişi sağlayamadığı için "acı ilaç" çok acı veriyor.
Kurumsal ve hukuki güven ortamını oluşturmadan kaynak girişi sağlanamıyor.
VERİMSİZ BÜYÜME
Saygın iktisatçılarımızdan Prof. Selva Demiralp'ın şu sözü, bütün iktisadi serüvenimizin özeti gibidir:
"Türkiye ekonomisinin en can yakıcı sorunu yaklaşık 20 senedir kapsamlı bir kalkınma programının uygulanmıyor olması. 2001 krizi sonrası uygulanan yapısal reformların devamı gelmeyince giderek azalan verimlilik bugün yerini verimsizliğe bıraktı…" (29 Mayıs 2025)
Bütün yetkilerin sahibi Cumhurbaşkanı'ndan hiç "verimlilik" kavramını, bu konuda rakam verdiğini duydunuz mu
Halbuki iktidarın bütün OVP'lerinde "verimliliğin artırılması" yazılıdır, kağıt üstünde…
Daron Acemoğlu yaklaşık on yıl önce uyarmıştı:
"Türkiye'de 10 yıllık büyüme ortalaması yüzde 3. Daha fazla büyümesi lazım. Verimlilik artışı sıfır ya da eksi. Bu şekilde Türkiye'nin kendi zenginliğini artırması mümkün değil. Büyüme, tüketime giderek hız verilmesinden geliyor. Yatırımda, verimlilikte artış yok." (24 Kasım 2016)